Examples of using "Poisoned" in a sentence and their turkish translations:
O zehirlendi.
Biri onu zehirledi.
Sami zehirlendi.
Bu zehirli.
Tom zehirlendi.
Tom kendini zehirledi.
Birisi Tom'u zehirledi.
Biri bizi zehirledi.
Tom, Mary'yi zehirledi.
Tom zehirlendi.
Biri onları zehirledi.
Biri beni zehirledi.
Biri onu zehirledi.
Zehirlendim.
Ben zehirlendim.
O zehirlendi.
Biri Tom'u zehirlemiş olmalı.
O, kocasını zehirledi.
Köpeklerimiz zehirlendi.
Tom Mary'nin köpeğini zehirledi.
Kazara kendimi zehirledim.
Fadıl, Leyla'nın yemeğine zehir koydu.
Sami kızını zehirledi.
Tom zehirlenmiş olabilir.
Güvercinlerin hepsi zehirlendi.
Köpeğimiz zehirlendi.
- Tom'u sen zehirledin, değil mi?
- Tom'u zehirleyen sendin, değil mi?
Sami, Leyla'yı ölümüne zehirledi.
Sami zehirlenmiş olabilir.
Sami antifriz ile zehirlendi.
Tom'un Mary'yi zehirlediğinden şüphe yok.
Polis, Tom'un Mary'yi zehirlediğini düşünüyor.
Zehirlenmek istemiyorum.
Bazı insanlar Tom'un zehirlendiğini düşünüyor.
Bazı insanlar Mary'nin zehirlendiğini düşünüyor.
Sami siyanür ile zehirlendi.
Sami antifrizle zehirlendi.
Sami hem Leyla hem de Ferit'i zehirledi.
Polis Mary'yi Tom'un zehirlediğinden şüpheleniyor.
Sanırım Tom kendinin zehirlemiş olabilir.
Polis Tom'un Mary'nin yemeğini zehirlediğinden şüpheleniyor.
Tom zehirli bir okla vuruldu.
Zehirli bir kiraz bir dükü öldürebilir.
Tom'u zehirleyen kişi sen miydin?
Polis Tom'un kendini zehirlediğini düşünüyor.
Tom'u zehirleyen ben değilim.
Sami antifriz ile ölümüne zehirlendi.
Tom zehirli bir okla öldürüldü.
Polis Tom'un Mary'yi zehirlemiş olabileceğini düşünüyor.
Sanırım Tom ve ben kendimizi zehirlemiş olabiliriz.
O yediği kirpi balığından zehirlendi.
Polis, Meryem'in kocasını zehirlediğini düşünüyor.
Tom'un Mary'yi zehirlemesinin mümkün olduğuna inanıyoruz.
Polis Tom'un Mary'yi zehirlenen kişi olduğunu düşünüyor.
Bir kült üyesi zehirlenmiş meyve ile kraliçeye suikast girişiminde bulundu.
Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.