Examples of using "Soaked" in a sentence and their turkish translations:
Sırılsıklam oldum.
Tom küvetin içinde sırılsıklam oldu.
İliklerime kadar ıslandım.
Yağmur elbiselerimi sırılsıklam etti.
Tom iliklerine kadar ıslanmıştı.
Sayfalar terle doldu.
İliklerime kadar ıslandım.
Gemideki yük sırılsıklam oldu.
Tepeden tırnağa sırılsıklam olmuştu.
Tom tamamen yağmurla ıslanmıştı.
Suda bir gecede ıslanmış elbiseler ağırdılar.
Benim pantolonum sırılsıklamdı.
Bana bak. Sırılsıklam ıslandım.
"Sırılsıklam ıslandım." "Ben de."
Trebia'nın soğuk sularını geçtikten sonra, askerleri aç, ıslanmış, ve neredeyse dondurucu olan soğuk havaya maruz bir şekilde durmakta.