Translation of "Bathtub" in Turkish

- I've filled the bathtub.
- I filled the bathtub.

Küveti doldurdum.

- Have you cleaned the bathtub?
- Did you clean the bathtub?

Küveti temizledin mi?

Tom scrubbed the bathtub.

Tom küveti temizledi.

The bathtub is dirty.

Küvet kirli.

I'm in the bathtub.

Ben küvetteyim.

Tom soaked in the bathtub.

Tom küvetin içinde sırılsıklam oldu.

Don't sleep in the bathtub.

Küvette uyumayın.

Tom drowned in his bathtub.

Tom küvette boğuldu.

Tom got in the bathtub.

Tom küvete girdi.

I got in the bathtub.

Küvete girdim.

Did you clean the bathtub?

Küveti temizledin mi?

- Tom filled the bathtub with warm water.
- Tom filled up the bathtub with hot water.
- Tom filled the bathtub up with hot water.

Tom küveti sıcak suyla doldurdu.

The bathtub needs to be cleaned.

Küvet temizlenmeli.

I helped Tom clean the bathtub.

Tom'un küveti temizlemesine yardım ettim.

I helped him clean the bathtub.

Onun küveti temizlemesine yardım ettim.

I helped her clean the bathtub.

Onun küveti temizlemesine yardımcı oldum.

Tom helped Mary clean the bathtub.

Tom Mary'nin küveti temizlemesine yardım etti.

Tom got out of the bathtub.

Tom küvetten çıktı.

Sami was in the bathtub, bathing.

Sami küvette, banyo yapıyordu.

I got out of the bathtub.

Küvetten dışarı çıktım.

Somebody had drowned her in the bathtub.

Biri onu küvette boğmuştu.

Help me get Tom into the bathtub.

Tom'u küvete sokmama yardım et.

He likes to sing in the bathtub.

O, küvette şarkı söylemeyi sever.

Tom undressed and got in the bathtub.

Tom soyundu ve küvete girdi.

The baby was splashing in the bathtub.

Bebek küvette su sıçratıyordu.

Tom wanted Mary to clean the bathtub.

Tom Mary'nin küveti temizlemesini istedi.

Tom filled the bathtub with hot water.

Tom küveti sıcak su ile doldurdu.

Tom likes to sing in the bathtub.

Tom küvette şarkı söylemeyi sever.

Tom put the carp in the bathtub.

Tom sazan balığını küvete koydu.

Tom filled the bathtub with warm water.

Tom küveti sıcak suyla doldurdu.

He has the water running in the bathtub.

Küvette akan suyu var.

Tom is taking a bath in my bathtub.

Tom benim küvetimde banyo yapıyor.

Tom tried to drown himself in his bathtub.

Tom kendini küvetinde boğmaya çalıştı.

Tom tried to drown himself in the bathtub.

Tom küvette kendini boğmaya çalıştı.

Sami found his wife dead in the bathtub.

Sami karısını küvette ölü buldu.

- Tom stripped off his clothes and got into the bathtub.
- Tom took off his clothes and got into the bathtub.

Tom elbiselerini çıkardı ve küvete girdi.

He got out of the bathtub and shout "Eureka!"

O, küvetten çıktı ve "Eureka!" diye bağırdı.

Tom almost broke his butt slipping in the bathtub.

Tom küvette ayağı kayınca az kalsın çömleği kırıyordu.

The bathtub was filled with hot water and flower petals.

Küvet sıcak su ve çiçek yaprakları ile doluydu.

Tom got out of the bathtub and dried himself off.

Tom küvetten çıktı ve kendini kuruladı.

I got out of the bathtub and dried myself off.

Küvetten çıktım ve kendimi kuruladım.

Nowadays, a single room contains both the toilet and the bathtub.

- Günümüzde tuvalet ve banyo tek parçadır.
- Günümüzde tuvalet ve banyo bir aradadır.

- Tom filled the bathtub with water.
- Tom filled the tub with water.

Tom küveti suyla doldurdu.

Every Monday Mrs. Evans washed all the family's clothes in the zinc bathtub.

Her pazartesi bayan Evans çinko küvette tüm ailenin giysilerini yıkadı.

I prefer to wash myself in the shower and not in the bathtub.

Kendimi duşta yıkamayı tercih ederim ve küvette değil.

Tom got out of the bathtub and dried himself with the new towel that Mary had given him.

Tom küvetten çıkıp, Meryem'in kendisine vermiş olduğu yeni havluyla kurulandı.

Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.

Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.