Translation of "Simultaneously" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Simultaneously" in a sentence and their turkish translations:

Simultaneously,

Eş zamanlı olarak,

Tom and Mary answered simultaneously.

Tom ve Mary aynı anda cevapladı.

Yanni and Skura said that simultaneously.

Yanni ve Skura onu aynı anda söylediler.

He is a scholar and a musician simultaneously.

O bir bilim adamı ve aynı zamanda bir müzisyen.

Every Tatoeba member is simultaneously student and teacher.

Her Tatoeba üyesi, aynı anda hem öğrenci hem de öğretmendir.

I was studying abroad and working four jobs simultaneously,

Yurt dışında okuyordum ve aynı anda dört işte çalışıyordum,

- Everything happened at the same time.
- Everything happened simultaneously.

Her şey aynı anda oldu.

Hannibal rushes downhill while Carthaginian troops from below simultaneously begin pushing uphill.

Hannibal tepeden aşağı doğru hızlıca gelirken Kartacalı askerler de eş zamanlı olarak onları tepeden sürükledi.

I am writing a book in several languages, and I simultaneously publish it on Tatoeba's screens all over the world.

Birkaç dilde bir kitap yazıyorum ve aynı anda Tatoeba'nın ekranlarında dünyanın dört bir yanına yayınlıyorum.