Examples of using "Faithful" in a sentence and their turkish translations:
Sen sadıksın.
Biz sadığız.
Ben sadığım.
Köpekler sadıktır.
Köpekler sadıktır.
Sen sadık mısın?
Tom sadıktır.
Bir köpek sadıktır.
Tüm köpekler sadıktır.
Köpekler sadık hayvanlardır.
Köpeğim çok sadıktır.
O sadık bir dost buldu.
Ben karıma sadığım.
Tom, Mary'ye sadıktır.
O sonuna kadar sadık kaldı.
O iyi ve sadık bir eş.
Sen sadık mısın?
Tom kesinlikle Mary'nin sadık olduğuna inanıyor.
Tom sadık bir arkadaştı.
Diana sadık bir arkadaştı.
Sami, Leyla'ya sadık değildi.
- Çünkü köpekler kedilerden daha sadıktır.
- Çünkü köpekler, kedilerden daha sadıktırlar.
Sözüne sadık olmalısın.
Bizim sadık hizmetçimiz hastanede öldü.
O her zaman karısına sadık idi.
Onun çevirisi orijinaline sadıktır.
Köpek sahibine sadıktır.
Tom her zaman Mary'ye sadıktı.
Film, kitaba sadık kalmış.
Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
Köpekler sadık hayvanlardır.
Genel olarak konuşursak köpekler kedilerden daha sadıktır.
O her zaman kocasına sadıktı.
Çeviri orijinale son derece sadıktır.
Her şeyin ötesinde arkadaşlarına sadık olmalısın.
Onun köpeği uysal olduğu kadar çok sadık değildir.
O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
Sadık bir arkadaş iki vücutta bir ruhtur.
Tom Mary'nin ona sadık olduğuna inanmıyor.
Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.
Çevirin Japoncaya biraz daha sadık olamaz mı?
Köpek sadık bir hayvandır.
Hükümetimin en sadık üyesi bu köpek.
Sadık köpek Hachiko'nun heykeli Şibuya İstasyonu önünde duruyor.
Bir köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insan dostu olduğu söylenir.