Translation of "Sex" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Sex" in a sentence and their turkish translations:

Sex? Pornography?

Sekse? Pornoya mı yöneldin?

Sex sells.

Seks satar.

- I am not interested in sex.
- I'm not interested in sex.
- I am uninterested in sex.
- I'm uninterested in sex.

Seksle ilgili değilim.

To delay sex

diğer yöntemlerle birlikte

Sex is pleasurable.

Seks zevklidir.

Sex is good.

Seks iyidir.

"Premarital sex?" "Yes, Tom. It means sex before marriage."

"Evlilik öncesi seks mi?" "Evet, Tom. Bu evlilik öncesi seks anlamına gelir."

- I have never had sex.
- I've never had sex.

Ben hiç seks yapmadım.

- Sex isn't a trophy.
- Sex is not a trophy.

Seks bir ganimet değildir.

- I am not interested in sex.
- I'm not interested in sex.
- I am uninterested in sex.

Seksle ilgilenmiyorum.

So what is sex?

Peki cinsellik nedir?

She's a sex worker.

O bir seks işçisi.

He's a sex worker.

O bir seks işçisidir.

I love anal sex.

Ben anal seksi seviyorum.

He's a sex maniac.

O bir seks manyağı.

Sami wanted violent sex.

Sami sert seks yapmak istiyordu.

Sami wanted homosexual sex.

Sami eşcinsel seks istedi.

We just had sex.

Yeni seviştik.

- She probably didn't have sex with him.
- He probably didn't have sex with her.
- She probably didn't have sex with her.
- He probably didn't have sex with him.

Muhtemelen onunla seks yapmadı.

Legalization of same-sex marriage.

yasallaştıran kanunu meclisten geçirdi.

Having unprotected sex is dangerous.

Korunmasız seks yapmak tehlikelidir.

Sex is important to me.

Seks benim için önemli.

We don't have sex anymore.

Artık cinsel ilişkiye girmiyoruz.

Women are not sex objects.

- Kadınlar seks objeleri değiller.
- Kadınlar cinsel obje değildir.

Love is better than sex.

Aşk seksten daha iyidir.

Frequent sex is not good.

Sık seks iyi değildir.

Tom had sex with Mary.

Tom Mary ile cinsel ilişkiye girdi.

Tom was addicted to sex.

Tom seks bağımlısıydı.

Did you really have sex?

Gerçekten seks yaptın mı?

Tom has sex with Mary.

Tom, Mary'yle seks yaptı.

Sami was addicted to sex.

Sami seks bağımlısıydı.

Have you ever had sex?

Hiç seks yaptın mı?

Sex is still a taboo.

Seks hala bir tabudur.

- I want to have sex with him.
- I want to have sex with her.

Onunla sevişmek istiyorum.

Carnal knowledge, of course, meaning sex.

Bedensel bilgi, tabii ki seks anlamında.

We introduced sex education into schools,

Okullara cinsellik eğitimi getirdik

But we do it with sex!

ama cinsellik konusunda yapıyoruz!

Tom is a registered sex offender.

Tom kayıtlı bir seks suçlusu.

Tom and Mary had consensual sex.

Tom ve Mary uzlaşmacı sex yaptı.

Same-sex marriage is legal here.

Aynı cinsiyetten evlilik burada yasaldır.

Women want to have sex too.

Kadınlar da seks yapmak ister.

She has a low sex drive.

Onun düşük bir cinsel dürtüsü var.

They want sex, wealth and fame.

Onlar seks, zenginlik ve ün istiyorlar.

Tom is against same-sex marriage.

Tom aynı cinsiyettekilerin evliliğine karşıdır.

Sex is everywhere in our society.

Seks toplumumuzun her yerinde.

Layla didn't feel ready for sex.

- Leyla kendini seks için hazır hissetmedi.
- Leyla kendini seks için hazır hissetmiyordu.

Sami was an accused sex offender.

Sami cinsel suçlu olmakla suçlandı.

Sami was having sex with Layla.

- Sami, Leyla ile seks yapıyordu.
- Sami, Leyla ile cinsel ilişkiye giriyordu.

Sex is more than just an act.

Cinsellik, bir eylemden fazlasıdır.

We've traditionally defined the act of sex

Geleneksel olarak cinsellik eylemini

They're asking: What is sex for me?

Soruyorlar: Cinsellik benim için nedir?

I want to have sex with her.

Onunla sevişmek istiyorum.

Welcome to Tatoeba, tequila, sex and marijuana.

Tatoeba, tekila, seks ve marihuanaya hoş geldiniz.

Sex change operations are now tax-deductible.

Cinsiyet değiştirme işlemleri artık vergiden düşülebilir.

Tom fell asleep during sex ed class.

Tom cinsel eğitim dersi sırasında uykuya daldı.

He went to a single-sex school.

- O tek cinsiyet okula gitti.
- O, karma olmayan okula gitti.

She went to a single-sex school.

O karma olmayan okula gitti.

Sex is one of life's greatest pleasures.

Seks hayatın en büyük zevklerinden biridir.

I did not have sex with him.

Onunla seks yapmadım.

Mary has a lot of sex appeal.

Mary'nin çok çekiciliği var.

Dan and Linda began to have sex.

Dan ve Linda sevişmeye başladı.

I used to correlate love with sex.

Eskiden sevgi ile cinselliği ilişkilendirirdim.

She probably didn't have sex with him.

- O muhtemelen onunla cinsel ilişkiye girmedi.
- Belki de onunla seks yapmadı.

Dan and Linda didn't even have sex.

Dan ve Linda seks yapmadılar bile.

They were arguing about same-sex marriage.

Onlar eşcinsel evlilik hakkında tartışıyorlardı.

Sex doesn't really matter to most Chinese.

Seks çoğu Çinli için gerçekten önemli değildir.

Movies these days are full of sex.

Filmler bugünlerde seks dolu.

Layla and Sami were talking about sex.

Leyla ve Sami seks hakkında konuşuyordu.

Layla had sex with people for drugs.

Leyla uyuşturucu için insanlarla seks yaptı.

Layla became interested in boys and sex.

Leyla oğlanlara ve sekse ilgi duyar hale geldi.

Sami gave Layla some advice for sex.

Sami, Leyla'ya seks için bazı tavsiyeler verdi.

His life revolved around drugs and sex.

Uyuşturucu ve seks üzerine kurulu bir hayatı vardı.

The moment a person's biological sex is determined.

onun karakterine ve beklentilerimize karar veriyoruz.

To control their personal, financial and sex lives.

kişisel, finansal ve cinsel yaşamlarını kontrol etmediler.

sex is about our relationship to the senses.

cinsellik, hislerimizle olan ilişkimizle alakalıdır.

So we're not talking about sex in class.

bu yüzden sınıfta seks hakkında konuşmuyoruz.

They had a debate on same-sex marriage.

Eşcinsel evlilik konusunda bir tartışmaları vardı.

The world turns around sex, money and drugs.

Dünya seks, para ve uyuşturucu etrafında dönüyor.

When was the last time you had sex?

En son ne zaman seks yaptın?

How dare she have sex with my husband?

O benim kocamla seks yapmaya nasıl cesaret eder?

How dare he have sex with my wife?

O benim karımla seks yapmaya nasıl cesaret eder?

The most important sex organ is the brain.

En önemli seks organı beyindir.

Tom was only interested in sex and booze.

Tom sadece seks ve içki alemiyle ilgileniyordu.

There was no sex in the Soviet Union.

Sovyetler Birliği'nde seks yoktu.

I had sex with a Soviet-American woman.

Ben bir Sovyet-Amerikan kadınla seks yaptım.

Nowadays, movies are full of sex and violence.

Günümüzde filmler seks ve şiddet dolu.

Sex with you is like being in heaven.

Seninle cinsel ilişki kurmak cennette olmak gibidir.

How do you feel about sex before marriage?

- Evlilik öncesi seks hakkında nasıl hissediyorsun?
- Evlilik öncesi seks hakkında nasıl düşünüyorsun?

Sami and Layla had sex in random places.

Sami ve Leyla rastgele yerlerde seks yaptılar.

Sami was getting oral sex from his secretary.

Sami sekreteriyle oral seks yapıyordu.

The sex of Mary's baby has become apparent.

Mary'nin bebeğinin cinsiyeti belli oldu.

I want to have anal sex with you.

Seninle anal seks yapmak istiyorum.

But what we really do is we belittle sex.

Fakat yaptığımız şey, aslında cinselliği küçümsemek.

There's too much sex and violence in today's movies.

Bugünün filmlerinde çok fazla seks ve şiddet vardır.

Same-sex couples should be able to get married.

Eş cinsel çiftler evlenebilmeli.

Somebody invited me to have sex and I agreed.

Biri beni seks yapmak için davet etti ve ben kabul ettim.