Examples of using "Seated" in a sentence and their turkish translations:
Otur oturduğun yerde.
- Tom oturmuş kaldı.
- Tom oturmaya devam etti.
- Oturmuş olarak kal!
- Oturduğun yerden kalkma!
Oturun.
- Lütfen oturun.
- Lütfen oturmuş biçimde kalın.
- Lütfen oturmaya devam edin.
- Lütfen ayağa kalkmayın.
- Oturun, lütfen.
- Oturmuş olarak kalın lütfen.
Lütfen oturun.
Herkes oturmuş kaldı.
Yerimden kalkmadım.
Ben oturmuş kaldım.
Sen oturmuş olabilirsin.
Oturmayı tercih ederim.
O tek başına oturdu.
Lütfen oturur musun?
Oturmak ister misiniz?
O, banka oturdu.
- Tom oturuyor.
- Tom oturmuş.
Tom oturmaları için onlara işaret etti.
O benim yanımda oturur.
Yerinden kalkmak istemeyebilirsin.
Lütfen oturun, hanımefendiler ve beyefendiler.
Akşam yemeği masasına oturduk.
Oturabilirsin.
Lütfen birkaç dakika oturmaya devam edin.
O, Tom ve Mary arasında oturtuldu.
Tom Mary ile John arasında oturmuştu.
Lütfen otobüs tamamen duruncaya kadar ayağa kalkma.
Lütfen terminale ulaşana dek ayağa kalkma.
Tom Mary'nin karşısındaki masaya oturmuş.
Tom dışında herkes masaya oturmuş.
Tom ve Mary yan yana oturmuş.
Tom ve Mary birbirlerinin yanında oturmuşlardı.
Tom Mary'nin oturduğu yere doğru yürüdü.
Sami otururken altı kez vuruldu.
Tom ve Mary birbirlerinin karşısına oturmuştu.
Tom kaldırım kenarında bir masaya oturmuştu.
Tom, Mary ve John masanın etrafında oturmuş.
Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın.
Tom arabanın sürücü koltuğunda oturuyordu.
Tom, Mary John ve Alice masanın etrafına oturtuldular.
Tom oturdu.
Uçak tamamen durana kadar yerinizden kalkmayın.
Lütfen otobüs tam bir durağa gelinceye kadar oturmuş olarak kal.
Önümdeki bir sırada güzel bir kadın oturmuştu.
Oturabilir miyim?
Çocuklar Tom'un oturduğu yerde toplandılar ve onun gitar çalmasını izlediler.
Oturun, lütfen.
Tom ve Mary John'un arabasının arka koltuğunda birbirinin yanında oturmuştu.
Tom Mary'nin oturduğu yere doğru yürüdü.
Tom oturdu.
Lütfen oturur musun?
Oturun.
Lütfen oturun.