Examples of using "Scandal" in a sentence and their turkish translations:
Bir skandal var mıydı?
Büyük bir skandal oldu.
Bu ulusal bir skandaldı.
Skandal onun kariyerini mahvetti.
O skandal onun şöhretine mal oldu.
Onun hakkında bir skandal var.
O, skandalın parçası değildi.
- Sergi ufak bir skandala neden oldu.
- Gösteri küçük çaplı bir rezalet çıkardı.
O bir skandala karışmıştı.
Skandal şirketin itibarını zedeledi.
Tom skandalın bir parçası değildi.
Tom'un adı bir skandala karıştı.
Tom bir skandala karıştı.
Fakat 2005 yılında bir skandal patlak veriverdi
O, skandal için bana tuzak kurdu.
O henüz yeterince büyük bir skandal değil.
Skandala karıştığını itiraf ediyor.
Basın her zaman iyi bir skandalı sever.
O skandala asla karışmadım.
Basın skandal üzerinde yoğunlaşıyor.
Tom'un skandalla bir ilgisi yoktu.
Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.
Skandalı ortaya çıkaracak cesareti vardı.
Skandal, kariyeri için bir engeldi.
Skandalla ilgili yapacak bir şeyleri var.
Aşk kişisel türde bir skandaldır.
Tom'un skandala karıştığını sanmıyorum.
Muhalefet partisi hâlâ ısrarla skandal üzerinde duruyor.
Tom bu skandala dahil olduğunu sanmıyorum.
Onun kliniği, skandaldan sonra birçok hasta kaybetti.
Birkaç yıl önce büyük bir skandal yaşandı.
ya da tam bir skandal deyin,
Onun skandalla ilgili yapacak harika bir anlaşması vardı.
Bu skandal muhtemelen seçilme şansınızı mahvedecek.
Bu siyasetçi bir yolsuzluk skandalıyla bağlantılı olduktan sonra istifa etti.
Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi.
Bu petrol şirketi büyük bir petrol yolsuzluğu skandalına karıştı.
Birkaç yıl önce okulumda büyük bir skandal yaşandı.
- Siyasi skandal gazetenin bütün birinci sayfasını kapladı.
- Siyasî skandal gazetenin birinci sayfasının tamamını kapladı.
Onun siyasi skandalla alakalı olduğu söyleniyor.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
Bildiğim kadarıyla, onun skandalla bir ilgisi yok.
Bu skandal Watergate'in boyut ve ölçeğine benzemeye başlıyor.
O, genişleyen bir rüşvet skandalıyla ithaf edilen ilk ulusal siyasetçi.
Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.
Kariyerinin zirvesindeyken, bir skandal onun çöküşüne neden oldu.
O mali skandala neden olan asıl kişi ABC yatırım bankasının başkanıdır.
Onun seks skandalı serpintisi sırasında yüzünü korumak için saçma bir girişimde bulundu.
Sözde acemi skandalı duyulduğundan beri o politikacı dünyada gözden düştü.
Hükümet aslında skandalı örtbas etmede başarılı oluncaya kadar hâlâ kaç tane duman bombası atılmak zorunda?
Kara para skandalı, 11 Eylül, euronun yayılması, Eski Avrupa, IV. Hartz, Bayan Başbakan, vantilatör mili, iklim felaketi, mali kriz, enkaz primi ve kızgın vatandaş, Almanya'da yılın son 10 kelimesidir.