Translation of "Rule" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Rule" in a sentence and their turkish translations:

Rule four:

Kural dört:

Mother rule because

anne kuralıdır çünkü

That's the rule.

Kural budur.

What's the rule?

Kural nedir?

It's a rule.

Bu bir kural.

Remember this rule.

Bu kuralı hatırla.

Divide and rule!

Böl ve yönet!

The rule of three,

üçler kuralı,

You broke the rule.

Kuralı bozdun.

It's a good rule.

Bu iyi bir kural.

Every rule has exceptions.

Her kuralın istisnaları vardır.

What's the golden rule?

Altın kural nedir?

That rule always applies.

O kural her zaman işler.

They changed the rule.

Kuralı değiştirdiler.

I understand the rule.

Ben kuralı anlıyorum.

This is a rule.

Bu bir kuraldır.

His rule was despotic.

- Onun yönetimi zorbacaydı.
- Onun yönetimi despotçaydı.
- Onun yönetimi baskıcıydı.

That's a stupid rule.

- Bu aptalca bir kural.
- Bu aptal bir kural.

It's a stupid rule.

- Bu aptalca bir kural.
- Bu saçma bir kural.

We're changing the rule.

Biz kuralı değiştiriyoruz.

Cats rule the world.

Kediler dünyaya hakim.

That's the rule of three.

İşte bu üçler kuralı.

The rule is utterly inflexible.

Kural tamamen serttir.

The rule should be revised.

Kural yeniden gözden geçirilmelidir.

This rule has no exceptions.

Bu kuralın istisnaları yoktur.

Every rule has its exceptions.

Her kural için istisnalar vardır.

This is an old rule.

Bu eski bir kural.

The exception proves the rule.

Istisna kuralı kanıtlıyor.

You can't rule the heart.

Sen kalbi yönetemezsin.

What is the sequential rule?

Sonraki kural nedir?

I wouldn't rule anything out.

Ben göz ardı etmezdim.

I wouldn't rule it out.

Onu hariç bırakmazdım.

What is the first rule?

İlk kural nedir?

That rule applied to everybody.

Bu kural herkes için geçerliydi.

There's no rule against that.

Ona karşı hiçbir kural yok.

Don't ever forget this rule.

Bu kuralı hiç unutma.

Don't rule it out completely.

Bunu tamamen göz ardı etmeyin.

This rule is often ignored.

Bu kural sık sık göz ardı edildi.

This rule does not apply.

Bu kural geçerli değildir.

Hamilton protested against British rule.

Hamilton İngiliz yönetimine karşı protesto etti.

Let's not rule anything out.

Herhangi bir şeyi göz ardı etmeyelim.

This rule should be followed.

Bu kural takip edilmelidir.

You can't rule it out.

- Onu göz ardı edemezsin.
- Onu dışlayamazsın.

Does this rule still apply?

Bu kural hâlâ geçerli mi?

Don't forget rule number three.

- Üç numaralı kuralı unutma.
- Üç numaralı kuralı unutmayın.

We can't rule that out.

- Bunu göz ardı edemeyiz.
- Bu olasılığı dışlayamayız.

- There is an exception to every rule.
- There's an exception to every rule.

Her kuralın bir istisnası vardır.

- This rule is applied to foreigners only.
- The rule only applies to foreigners.

Bu kural sadece yabancılar için geçerlidir.

He does not rule the country

memleketi o yönetmiyor ki

To consolidate and expand his rule.

bir dizi yıldırım seferi düzenledi.

This rule doesn't apply to emergencies.

Bu kural acil durumlarda geçerli değildir.

There are exceptions to every rule.

Her kural için istisnalar vardır.

It's the rule, not the exception.

Bu kuraldır, istisna değil.

Please explain the rule to me.

Lütfen bana kuralı açıklayın.

Dinosaurs used to rule the earth.

Dinozorlar dünyayı yönetirdi.

Don't forget rule number seventy-two.

72 sayısı kuralını unutma.

We can't rule out anything yet.

- Henüz hiçbir şeyi dışlayamayız.
- Henüz hiçbir şeyi göz ardı edemeyiz.

There is no rule without exceptions.

İstisnasız kural yoktur.

He explained the rule to me.

O, kuralı bana açıkladı.

As a rule, I don't drink.

- Kural olarak içki içmem.
- Genellikle içki içmem.

I can't rule out that possibility.

O olasılığı göz ardı edemem.

How many years did Alexander rule?

Alexander kaç yıl yönetti?

This rule applies to all cases.

Bu kural her şartta geçerlidir.

This rule applies to you, too.

Bu kural sizin için de geçerlidir.

I explained the rule to him.

Ona kuralı açıkladım.

I explained the rule to Tom.

Kuralları Tom'a açıkladım.

I'm the exception to the rule.

Ben kuralın istisnasıyım.

Does the must-jump rule apply?

Yemek mecburi mi?

- I guess I don't rule it out.
- I guess that I don't rule it out.

Sanırım bunu göz ardı etmiyorum.

- This rule cannot be applied to that case.
- This rule can't be applied to that case.

O duruma bu kural uygulanamaz.

Once only is a very powerful rule,

"Yalnızca bir kere" kuralı,

The rule holds good in this case.

Kural bu durumda geçerlidir.

The rule doesn't apply in this case.

Kural bu durumda geçerli değil.

Will you explain the rule to me?

- Kuralı bana açıklar mısın?
- Kuralı bana açıklayacak mısın?

As a rule, I don't drink coffee.

Normalde kahve içmem.

He urged us to obey the rule.

O, bizim kurala uymamız için ısrar etti.

As a rule, we don't allow smoking.

Kural olarak, sigara içmeye izin vermiyoruz.

There are no exceptions to this rule.

Bu kuralın istisnaları yoktur.

This rule applies to you as well.

Bu kural sizin için de geçerlidir.

This is the rule of the game.

Oyunun kuralı budur.

This doesn't entirely rule out another possibility.

Bu başka bir olasılığı tamamıyla dışlamaz.

We were obliged to obey the rule.

Kurala uymaya mecbur edildik.

I think this is a good rule.

Bunun iyi bir kural olduğunu düşünüyorum.

This is an exception to the rule.

Bu, kurala göre bir istisnadır.

This rule cannot be applied to you.

Bu kural sana uygulanamaz.

This rule is applied to foreigners only.

Bu kural yalnızca yabancılar için uygulanır.

This rule doesn't apply to every case.

Bu kural her durumda geçerli değildir.

The exception does not void the rule.

İstisna, kuralı geçersiz kılmaz.

Listen up! The first rule of the Tautology Club is the first rule of the Tautology Club.

Dinleyin! Gereksiz Tekrar Kulübünün ilk kuralı, Gereksiz Tekrar Kulübünün ilk kuralıdır.

- We cannot rule out the possibility of an accident.
- We can't rule out the possibility of an accident.

Bir kaza olasılığını dışlayamayız.

Actually, there is a rule on unwritten streets

Aslında yazılı olmayan sokaklarda olan bir kural vardır

For the long term consolidation of Ottoman rule.

Osmanlı imparatorluğunun uzun sürelik birliği süresince hakimiyetin bazı biçimlerine sahip değildi.

Nonetheless, food is the exception to the rule.

Fakat, gıda bu kuralın istisnasıdır.

As a rule, she is an early riser.

Kural olarak o erken kalkar.

The rule does not apply to his case.

Kural bu duruma uygulanamaz.