Examples of using "Reforms" in a sentence and their turkish translations:
Beş adet reformla.
bir ülkemiz var.
Çözüm reformlarla başlıyor.
Devlet başkanı liberal reformları duyurdu.
- Politikacı kongreye değişiklikler yapılmasını önerdi.
- Siyasetçi kongreye reform yapılmasını önerdi.
- Siyasetçi kongreye reformlar önerdi.
- Politikacı kongreye değişiklikler önerdi.
Sosyal reformlar için çalışmakla meşgullerdi.
Birkaç sosyal reformu destekledi.
Eğitici reformların hâlâ gidecek uzun bir yolu var.
Siyasi reformlar yoksulların yaşam koşullarını iyileştirebilir.
Şimdi, hükümetin yeni reformlar üzerinde çalışmaya başlamasının zamanı.
Ayrıca, Modi Hindistan'ın işçi düzenlemesi gibi pek çok gerekli reformdan kaçındı.
Ya da Çin'i Batı'ya açan daha geniş reformlar mı göreceğiz?
Yeni hükümetin çok sayıda idari reform getirmesi bekleniyor.
Onun reformları işe yaramadı ve ofiste herkes stresten şişmanlıyor.
Ta ki yeni bir dalga gelip reform yapıncaya kadar. Svoboda'yı uzun zamandır biliyorum
Bu reformlar, ve Çin'in içinden geçeceği değişim ilerde gelmekte