Examples of using "Raging" in a sentence and their turkish translations:
O, sinirinden kuduruyordu.
Rüzgar şiddetli.
Deniz köpürüyor.
Fırtına üç gündür şiddetli esiyor.
Onun isteği yerine getirilmediği için o öfkeli.
Leyla lisedeyken azılı bir sürtüktü.
Kabullenme, kederin şiddetle dolu bir nehir olduğunu bilmek.
- Bir haftadır kırıp geçiren Doğu Kaliforniya'daki yangın, genişlemeye devam ediyor.
- Bir haftadır kırıp geçiren Doğu Kaliforniya'daki yangın, yayılmaya devam ediyor.