Translation of "Protest" in Turkish

I protest!

Ben protesto ediyorum!

Tom didn't protest.

Tom protesto etmedi.

Did Tom protest?

Tom karşı çıktı mı?

I must protest.

Protesto etmeliyim.

Please, don't protest.

Lütfen protesto etmeyin.

I didn't protest.

Protesto etmedim.

And so to actually believe that protest, including violent protest,

Aslında bu şiddet içeren protestolara inanmak için

Tom decided to protest.

Tom protesto etmeye karar verdi.

Dan didn't even protest.

Dan protesto etmedi bile.

I began to protest.

Protesto etmeye başladım.

Tom didn't even protest.

Tom protesto bile etmedi.

I protest against my condemnation.

Mahkumiyetimi protesto ediyorum.

Hopefully no one will protest.

İnşallah hiç kimse protesto etmez.

Aren't you going to protest?

Protesto etmeyecek misin?

American workers began to protest.

Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.

What's your favorite protest song?

Favori protesto şarkın nedir?

The anger that leads to protest.

tabii ki derinden hissetmişti.

To detect and prevent the protest?

beyin gözetleme yöntemini kullansaydı?

- Tom didn't object.
- Tom didn't protest.

Tom itiraz etmedi.

Tom opened his mouth to protest.

Tom protesto etmek için ağzını açtı.

Tom knew better than to protest.

Tom protesto yapmaması gerektiğini biliyordu.

Conkling decided to resign in protest.

Protesto etmek için istifa etmeye karar verdi.

I protest against this stupid reform!

Bu aptal reformu protesto ediyorum!

They held a protest march for freedom.

Özgürlük için bir protesto yürüyüşü düzenlediler.

- She didn't protest.
- She had no objection.

O protesto etmedi.

He didn't open his mouth to protest.

O, protesto etmek için ağzını açmadı.

Their small protest triggered a mass demonstration.

Onların küçük protestosu kitlesel bir gösteriyi tetikledi.

More and more students began to protest.

Gittikçe daha fazla öğrenci protesto etmeye başladı.

Protest in Tatoeba takes ever more creative forms.

Tatoeba'daki protesto daha yaratıcı şekiller alır.

Raised hands have become a symbol of protest.

Kaldırılmış eller bir protesto sembolü haline gelmiştir.

They no longer felt a need to protest.

Onlar artık bir protesto yapma ihtiyacı duymadı.

The 1960s were years of protest and reform.

1960'lar protesto ve reform yıllarıdır.

This is the student who organized the protest.

Protestoyu düzenleyen öğrenci bu.

I participated in my first student protest in 2007,

Başkan en önemli haber ağlarından birini kapatınca

The man gave no heed to her loud protest.

Adam onun yüksek sesle protestosuna aldırmadı.

The assembly voted to protest against any nuclear armament.

Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.

He said the South had good reason to protest.

Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.

People who have been following the path of nonviolent protest,

şiddet içermeyen protesto yolunu takip edenleri

He submitted his resignation in protest of the company's policy.

İstifasını şirket politikasına itiraz ederek sundu.

Riots are occurring across the country to protest the war.

Savaşı protesto etmek için ülke çapında ayaklanmalar oluyor.

Tom hopes you understand why he can't take part in your protest.

Tom senin protestona niçin katılmadığını anlamanı umuyor.

Today, some websites are blacked out to protest against SOPA and PIPA.

Bugün bazı web siteleri SOPA ve PIPA'yı protesto etmek için karartılmıştır.

Not only did they ignore the protest, they also lied to the press.

Onlar sadece protestoyu görmezden gelmediler, aynı zamanda basına yalan söylediler.

- He didn't protest.
- He had no objection.
- He did not mind.
- He didn't mind.

O protesto etmedi.

The horse began to protest as soon as it was hitched to the cart.

At arabaya bağlanır bağlanmaz protesto etmeye başladı.

Because the voices of protest grew louder and louder, his speech couldn't be heard.

Protesto sesleri gittikçe yükseldiği için onun konuşması duyulamadı.

He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.

Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.

It is hypocritical to protest the consumption of dogs while being supportive of eating cow meat.

İnek eti yemek desteklenirken köpek tüketimini protesto etmek ikiyüzlülüktür.

And nobody can even protest this because Djibouti is among the 10 countries with the least freedom

Ve hiç kimse bu konuyu protesto edemiyor. Çünkü Cibuti dünyada en düşük konuşma özgürlüğüne sahip 10 ülkeden biri.

The school won't turn on the air conditioning, so the students are going to throw their hot water flasks off of the balcony in protest.

Okul klimayı açmayacak, bu yüzden öğrenciler protestoda sıcak su şişelerini balkondan atacaklar.