Examples of using "Practicing" in a sentence and their turkish translations:
Pratik yapmaya devam edin.
Tom pratik yapmaya devam etti.
Biz sadece pratik yapıyoruz.
Pratik yapıyorum.
Pratik yapıyor musun?
Tom piyano çalışıyor.
Ben çok pratik yapıyorum.
Çok pratik yapıyoruz.
Sen pratik yapıyorsun, değil mi?
Gitarımla pratik yapıyorum.
Tom ilaç kullanmamalı.
Pratisyen hekim misiniz?
Tom klarnetini pratik yapıyor.
Pratik yapıyor olman gerekiyor.
Okuldan sonra çalışmayla çok meşgulüm.
ve o temel ifadelerle pratik yapmaya başlatmak.
Her zaman piyano çalışıyordu.
Judo çalışıyorum.
Tom avukatlıktan ayrılmak istedi.
Tom artık keman çalışıyor.
O, şimdi keman çalışıyor.
Pratik yaptığını anlıyorum.
Tom bizimle pratik yapıyor.
Pratik yapmaya devam ettim.
Tom, büyü uygulama konusunda suçlanıyordu.
Mary, büyü uygulama konusunda suçlanıyordu.
Piyano çaldığını duydum.
Tom Mary'nin kemanını çaldığını duydu.
siz alıştırma yaptığınızını bilmiyordunuz.
Gece gündüz piyano çalışıyor.
Tom şimdi üst katta saksafonunu pratik yapıyor.
Pratik yapman gerekiyor, değil mi?
O, sabahtan beri piyano çalışmaktadır.
Ben eve geldiğimde, Tom piyano çalışıyordu.
Sen hâlâ gitarınla her gün uygulama yapıyor musun?
Tom bütün sabah piyano çalışıyor.
- Tom parkta Tai Chi pratiği yapıyor.
- Tom parkta Tai Chi uyguluyor.
çünkü okumakta sorun yaşamış bir çocuk olarak,
Piyano çalışmaya çok fazla zaman harcıyor.
Gitar çalışması yaparak çok zaman harcarım.
Tom ruhsatı olmadan avukatlık yapmakla suçlandı.
Tom ruhsatı olmadan ilaç yapmakla suçlandı.
Piyano çalışmak için çok zaman harcadı.
Pratik yapmaya devam edersen o konuda daha iyi olursun.
Tom piyano çalışarak çok zaman harcar.
Karım bugün Muay Thai yapmaya başladı. Tırsıyorum.
O daha iyi bir iş bulabilmek için İngilizceyi pratik yapıyor.
Ağabeyim judo yapıyor. O çok iyidir.
Tom günde yaklaşık bir saat piyanoyu pratik yapmak için geçirir.
Tom aynanın önünde konuşmasını çalışıyor.
Haftada yaklaşık üç saatimi çello pratiği yaparak geçiririm.
Tom bu öğleden sonra piyano çalışarak bir sürü zaman harcadı.
Tom Mary'nin pratik yaptığı yeni şarkıyı söylemesini önerdi.
Tom, Mary ve John Cumartesi gününü yetenek gösterisi için uygulama yaparak geçirdi.
Tom günde iki ya da üç saat piyano çalışıyor.
Bir yıllık uygulamadan sonra zar zor piyano çalabiliyor.
O bir yıl boyunca piyano çalışıyor ve biraz piyano çalabiliyor.
Trompet çalmak için harcadığın zamanın süresi sana kalmıştır.
O birr yıldır piyano çalışıyor ve birazcık piyano çalabiliyor.
Tom dün ön ehliyetini aldı, bu yüzden araba sürmeyi pratik yapmak için babası ile birlikte dışarıda.
Henüz birçok insan yatağından çıkmamışken, o, her gün pratik yapıyordu.
Profesyonel bir banjo oyuncusu olmak için pratik yapmaya binlerce saat harcamalısın.
Tom o kadar sıkı pratik yapıyor ki bir gün Mary kadar iyi akordeon çalabilecek.
Tom boş zamanının çoğunu gitar pratiği yaparak geçirir.
"Oh aman Allahım! O ne tür gülmekti?" - "Oh, ciddi bir şey değil" Mary oyun için bir cadı gibi nasıl gülüneceğini pratik yapıyor."
Sadece kendi ana dilinde ya da en güçlü olduğun dilde cümleler eklemenin muhtemelen yabancı dil yazmayı pratik yapmak kadar çok eğlenceli olmadığını biliyorum fakat onların doğru olduğundan kesinlikle emin değilsen lütfen cümleleri Tatoeba Corpus'a eklemeyin. Çalıştığın dilleri pratik yapmak istiyorsan www.lang-8.com gibi o amaç için tasarlanmış bir site kullanarak öyle yapın.