Translation of "Pilot" in Turkish

I'm a pilot.

Ben bir pilotum.

Both the pilot and the co-pilot are dead.

Hem pilot ve hem de co-pilot öldüler.

Tom is a pilot.

Tom pilottur.

You're our best pilot.

Sen en iyi pilotumuzsun.

You're a good pilot.

Sen iyi bir pilotsun.

Tom isn't a pilot.

Tom bir pilot değil.

- You aren't a pilot, are you?
- You're not a pilot, are you?

Sen pilot değilsin değil mi?

The pilot flew the airplane.

Pilot uçağı uçurdu.

Tom is a fighter pilot.

Tom bir savaş pilotu.

I can pilot a helicopter.

Ben bir helikopter kullanabilirim.

Tom is our best pilot.

Tom bizim en iyi pilotumuz.

Tom was a good pilot.

Tom iyi bir pilottu.

Tom is a good pilot.

Tom iyi bir pilot.

The pilot closes the door.

Pilot, kapıyı kapatır.

This is your pilot speaking.

Burada pilotunuz konuşuyor.

What did the pilot say?

Pilot ne dedi?

Tom is an excellent pilot.

Tom mükemmel bir pilot.

Tom is a helicopter pilot.

- Tom helikopter pilotudur.
- Tom helikopter pilotu.

Tom isn't a good pilot.

Tom iyi bir pilot değil.

- The pilot is 30 years old.
- The pilot is 30 years of age.

Pilot otuz yaşında.

Tom wants to be a pilot.

Tom bir pilot olmak istiyor.

Her son is a jet pilot.

Onun oğlu bir jet pilotudur.

You're a certified pilot, aren't you?

Sen lisanslı bir pilotsun, değil mi?

The pilot landed the plane safely.

Pilot uçağı güvenle indirdi.

The pilot is 30 years old.

Pilot otuz yaşında.

He decided to become a pilot.

Pilot olmaya karar verdi.

Tom decided to become a pilot.

Tom pilot olmaya karar verdi.

I want to be a pilot.

Pilot olmak istiyorum.

Tom wanted to be a pilot.

Tom bir pilot olmak istedi.

Tom is a pilot, isn't he?

Tom bir pilot, değil mi?

Tom is a commercial airline pilot.

Tom bir ticari havayolu pilotudur.

He wants to be a pilot.

Pilot olmak istiyor.

- I have a friend who is a pilot.
- I have a friend who's a pilot.

Benim pilot olan bir arkadaşım var.

- Tom said Mary was a good pilot.
- Tom said that Mary was a good pilot.

Tom, Mary'nin iyi bir pilot olduğunu söyledi.

- I know that Tom is a good pilot.
- I know Tom is a good pilot.

Tom'un iyi bir pilot olduğunu biliyorum.

- Tom said he thought the pilot was drunk.
- Tom said that he thought the pilot was drunk.
- Tom said that he thought that the pilot was drunk.
- Tom said he thought that the pilot was drunk.

Tom pilotun sarhoş olduğunu düşündüğünü söyledi.

And then we return to automatic pilot.

ve sonra otomatik pilota döneriz.

And we've actually initiated a pilot study

Bir pilot çalışma başlattık,

The pilot described the scene in detail.

Pilot manzarayı detaylı olarak açıkladı.

He knows how to pilot a plane.

Uçak kullanmayı biliyor.

My dream is to become a pilot.

Hayalim bir pilot olmak.

Is there a pilot on this plane?

Bu uçakta pilot var mı?

He has decided to become a pilot.

Pilot olmaya karar verdi.

Tom has decided to become a pilot.

Tom bir pilot olmaya karar verdi.

Tom doesn't want to be a pilot.

Tom pilot olmak istemiyor.

Tom didn't want to be a pilot.

Tom bir pilot olmayı istemedi.

Tom is our best pilot, isn't he?

Tom en iyi pilotumuz değil mi?

Tom used to be a fighter pilot.

Tom eskiden savaş pilotuydu.

- I thought you said Tom was a pilot.
- I thought that you said Tom was a pilot.
- I thought that you said that Tom was a pilot.

Tom'un pilot olduğunu söylediğini sanıyordum.

- A moment's doubt can cost a pilot her life.
- A moment's doubt can cost a pilot his life.

Bir anlık tereddüt, bir pilotun hayatına mal olabilir.

A young pilot in a military training flight

askeri uçuş eğitimindeki genç bir pilot

And who do you think is the pilot?

Ve sizce pilotu kim?

The pilot landed the airplane in the field.

Pilot uçağı alana indirdi.

They made the pilot fly the Navy helicopter.

Pilota deniz kuvvetleri helikopterini uçurttular.

Robert had always dreamed of becoming a pilot.

Robert her zaman bir pilot olmayı hayal etti.

Life is tough for a pilot like Dan.

Dan gibi bir pilot için yaşam zordur.

The pilot bailed out before the plane crashed.

Pilot uçak yere çakılmadan önce paraşütle atladı.

What does it take to be a pilot?

Pilot olmak için ne gerekiyor?

The pilot increased the speed of the plane.

Pilot uçağın hızını artırdı.

The pilot was having trouble controlling the aircraft.

Pilot, uçağı kontrol ederken zorluk yaşadı.

The aircraft crashed because of a pilot error.

Uçak bir pilot hatası nedeniyle düştü.

The pilot was struggling to control the plane.

Pilot uçağı kontrol etmek için mücadele ediyordu.

The pilot is only twenty-six years old.

Pilot sadece yirmi altı yaşında.

The doctor is young. Is the pilot, too?

Doktor genç. Pilot da genç mi?

You never told me you were a pilot.

Bir pilot olduğunu bana hiç söylemedin.

Tom is a better pilot than Mary is.

Tom, Mary'den daha iyi bir pilot.

Tom was a helicopter pilot during the war.

Tom savaşta helikopter pilotuydu.

The nurses don't call, the pilot doesn't speak up,

Hemşireler telefon açmaz, pilot sesini çıkarmaz,

A moment's hesitation may cost a pilot his life.

Bir anlık tereddüt, bir pilotun hayatına mal olabilir.

The pilot hinted that it might be a UFO.

Pilot onun bir UFO olabileceğini ima etti.

He gave up his dream of becoming a pilot.

Bir pilot olma hayalinden vazgeçti.

He made up his mind to become a pilot.

O, bir pilot olmak için kararını verdi.

He made up his mind to be a pilot.

- O, bir pilot olmak için karar verdi.
- Bir pilot olmayı kafasına koydu.

Tell the helicopter pilot to throw down a rope!

Helikopter pilotuna aşağıya bir halat göndermesini söyle!

The pilot made an emergency landing in the desert.

Pilot çöle acil iniş yaptı.

I want to be a pilot in the future.

Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.

My father is a pilot on the domestic line.

Babam iç hatlarda çalışan bir pilot.

The pilot controls the engine power using the throttle.

Pilot, valf kullanarak motor gücünü kontrol eder.

He was renowned to be a very good pilot.

O çok iyi bir pilot olduğu için ünlüydü.

The badly burnt pilot was still in the cockpit.

Berbat bir şekilde yanmış pilot hâlâ pilot kabinindeydi.

The Air Force trained her to become a pilot.

Hava kuvvetleri bir pilot olması için onu eğitti.

In a calm sea, every man is a pilot.

- Risk olmadan kazanç olmaz.
- Risk yoksa kazanç da yok.

Have you changed your mind about becoming a pilot?

Pilot olma konusunda fikrini değiştirdin mi?

Over 95% of our life, we run on automatic pilot.

Hayatımızın %95'inden fazlasını otomatik pilotta geçiririz.

Here's the thing, if your brain is on automatic pilot,

Şöyle bir şey var, eğer beyniniz otomatik pilottaysa,

The pilot explained to us why the landing was delayed.

Pilot inişin neden ertelendiğini bize açıkladı.

He is very proud of his skill as a pilot.

Bir pilot olarak yeteneğinden çok gurur duyuyor.

Tom made up his mind to be a helicopter pilot.

Tom helikopter pilotu olmaya karar verdi.

All the passengers died, but the pilot and copilot survived.

Tüm yolcular öldü, ancak pilot ve yardımcı pilot hayatta kaldı.

I would like to be a pilot in the future.

Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.

Tom gave up on his dream of becoming a pilot.

Tom bir pilot olma hayalinden vazgeçti.