Examples of using "Pearl" in a sentence and their turkish translations:
Japonlar Pearl Harbor'ı tahrip etti.
Tom, Mary'ye bir inci kolye satın aldı.
Annem bana inci bir kolye verdi.
Onun dişleri inci gibi beyaz.
Tom, Mary için bir inci kolye aldı.
bir de inci sözlüğün trolemesi var ki
O güzel inci kolyeyi çok seviyor.
Bu kadar büyük inci asla görmedim!
Birlikte okuldayken Peter Pearl ile karşılaştı.
Japonlar 7 Aralık 1941 tarihinde Pearl Harbor'a saldırdı.
Kuyumcu broşa büyük bir inci monte etti.
Tom, Mary'nin inci kolyeyi nerede satın aldığını bilmiyor.
Tom Mary'nin evine girdi ve onun inci kolyesini çaldı.
O, karısı için bir inci kolye satın almak istiyor.
Kız kardeşime doğum gününde bir inci gerdanlık verdim.
Hong Kong Asya'nın İncisi olarak adlandırılmaktadır.
O, onu, ona inci bir gerdanlık alması için ikna etmeye çalıştı.
Tom Mary'nin inci kolyesini nereden satın aldığını bilmediğini söylüyor.
Karısını mutlu etme umuduyla ona bir inci kolye aldı.
Karısını sevindirmek umuduyla, Tom ona güzel elmas bir gerdanlık aldı.
Tom, John'un Mary'ye inci bir kolye vermesinin uygun olacağını düşünmedi.
Bu durum Pearl Harbor saldırısıyla sonuçlandı ve nihaî olarak ABD'yi 2. Dünya Savaşı'na soktu.
Japon kültive incileri dünya inci pazarının % 60'ına kadarını tekeline almıştır.
Bir gece rüyasında, güzel mor bir çiçek bulduğunu ve çiçeğin ortasında da değerli bir mücevher bulunduğunu gördü.