Examples of using "Own " in a sentence and their turkish translations:
karmaşık bir kadro sistemini miras aldı
sahibi olabileceği bir sistem
"Benim bahçem, benim bahçemdir!"
Benim kendi zihnim, kendi kilisemdir.
Kendi işine bak.
O senin kendi hatan.
Bir gün kendi evime sahip olmayı umuyorum.
Kendi işini yap.
O kendi patronudur.
Meşguliyeti sahiplenin.
diğer Türkler sahiplenmektedir
Kendininkini al.
O benim kendi işim.
Bu senin kendi hatan.
Benim kendi sorunlarım var.
Herkesin kendi görüşü var.
Kendi doğum günümü unuttum.
Kendi mezarını kazıyor.
Benim kendi sorunlarım var.
O kendi elbiselerini yapıyor.
tek bir kadın bile dahil etmemiştim.
Kendi işini göster.
Ben bir arabaya sahibim.
Bu adam bana ait.
Bir kedim var.
O kendi patronudur.
O kendi patronudur.
Kendimin patronuyum.
- Tek başınasın.
- Tek başınasınız.
Bir bilgisayarım var.
Bu mülk bize ait.
Bu senin kendi hatan.
Üç kedim var.
Kendi kararını ver.
Bu bizim kendi hatamız.
- Bir yata sahibim.
- Bir yatım var.
- Bu mekan benim.
- Burası bana ait.
Bu mülkün sahibiyim.
Bu dükkânın sahibiyim.
Dilediğiniz gibi yapın.
Bu araba benim.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
Sen kendi işini yap.
Kendi malzemelerinizi getirin.
Kendi şişeni getir.
Kendi sonucunuzu çizin.
Kendi kararını kullan.
Kendi çocuklarını kontrol et.
Kendi paranı kullan.
Kendi başımızayız.
Bu, Tom'un kendi hatası.
Kendi kupanızı getirin.
- Bana sahip değilsin.
- Ben senin malın değilim.
Kendi başlarınalar.
Ben kendi başımayım.
Kendi gölgenden kork.
O senin kendi hatan.
Benim iki kitabım var.
- Benim bir atım var.
- Atım var.
- Bir atım var.
Bu cümle bana ait.
Sen araştırmaya sahip misin?
Kendi listenizi başlatın.
Biz yerimizi koruduk.
Bu toprağa sahibim.
Ben o adaya sahibim.
- Bu bina bana ait.
- Bu binanın sahibiyim.
Bir evim var.
Kendi ölümünü ve savunmasızlığını düşünmeye başlıyorsun.
Kendi başımızayız.
O benim öz kızım gibi.
Kendi başına olacaksın.
O, kendi mezarını kazıyor.
Estonya'nın kendi ulusal marşı vardır.
Bizim kendi sorunlarımız var.
Tom'un kendi sorunları var.
Kendi kararlarını vermelisin.
Her çocuğun kendi odası var.
İsveç'in kendi dili vardır.
Herkesin kendi kanaatleri olabilir, ama kendi gerçekleri değil.
Herkes kendi yemeği için ödedi.
Onun kendi evi var.
Sami kendi dilini geliştirdi. Eşyalar için kendi sözleri vardı.
İkincisi, yanılma payınızı kabullenin.
hatta gerçek vücut çeşitliliğini destekleyen,
Kendi başlarına yeterince büyük -
- Kendi işlerine bak.
- Sen kendi işine bak.
Kendi hayatını kur.
Her birinin kendi tadı var.
O, kendi teorisini geliştirdi.
Onun bir arabası var.
O kendi arabasını tamir eder.
İnsanlar arazi sahibi olmak istiyor.
Senin kendi fikrin mi?
Onun kendi arabası var.