Translation of "Near" in Turkish

0.041 sec.

Examples of using "Near" in a sentence and their turkish translations:

- My apartment is near here.
- My apartment is near.
- My flat is near.
- My flat is near here.

Benim apartman dairem buraya yakın.

- Don't go near that.
- Don't go near that!

Ona yaklaşma.

Christmas drew near.

Noel yaklaştı.

Friday is near.

Cuma günü yakın.

Sit near here.

Buraya yakın oturun.

Wednesday is near!

Çarşamba günü yaklaşıyor!

- I am near the station.
- I'm near the station.

Ben istasyona yakınım.

- My apartment is near here.
- My apartment is near.

Benim apartman yakındır.

- Do not go near them.
- Don't go near them.

Onların yanına gitmeyin.

- I know you're near.
- I know that you're near.

Yakında olduğunu biliyorum.

- He lives near the beach.
- She lives near the beach.

O, sahile yakın yaşıyor.

Sit near at hand.

Otur şöyle yamacıma.

A man drew near.

Bir adam yaklaştı.

He is near forty.

- Yaklaşık olarak kırk yaşında.
- Takriben kırk yaşında.

He lives near here.

Buraya yakın yaşıyor.

We live near her.

Ona yakın yaşıyoruz.

Don't come near me.

Bana yaklaşma.

Is Germany near Italy?

Almanya İtalya'ya yakın mı?

Come near the fire.

Ateşin yanına gel.

Spring is drawing near.

Bahar yaklaşıyor.

It is very near.

O çok yakın.

Don't stand near me.

Benim yanımda durma.

I'm nowhere near thirty.

Daha otuzuma çok var.

Evening was drawing near.

Akşam yaklaşıyordu.

Your end is near.

Senin sonun yakın.

Tom lives near here.

Tom buraya yakın yaşıyor.

Tom lives near me.

Tom bana yakın yaşıyor.

We're pretty near done.

Biz hemen hemen hazırız.

The end was near.

Son yakındı.

Is Tom near you?

Tom sana yakın mı?

Don't get too near.

Çok fazla yaklaşma.

Don't go near Tom.

Tom'a yaklaşma.

Tom stood near Mary.

Tom Mary'nin yanında durdu.

Don't go near him.

Ona yaklaşma.

Don't go near her.

Ona yaklaşma.

Tom lives near us.

Tom bize yakın yaşar.

We're nowhere near ready.

Hiç hazır değiliz.

Tom is near death.

Tom ölüme yakın.

Mary is near death.

Mary ölüme yakın.

No one is near.

Hiç kimse yakın değil.

Tom lives near Mary.

- Tom, Mary'ye yakın yaşıyor.
- Tom Mary'nin yakınında yaşıyor.

The end is near.

Son yakındır.

He lives near Paris.

- Paris yakınlarında yaşıyor.
- Paris yakınlarında oturur.
- O, Paris'e yakın yaşamaktadır.
- O Paris yakınlarında yaşıyor.

Tom is near-sighted.

- Tom miyoptur.
- Tom yakın görüşlüdür.

We live near Tom.

Tom'un yakınlarında yaşıyoruz.

- The station is near the hotel.
- The station's near the hotel.

İstasyon otele yakındır.

- There is a park near my house.
- There's a park near my house.
- Near my house, there's a park.

Evimin yakınında bir park var.

- I really want him near me.
- I really want her near me.

Gerçekten onun yanımda olmasını istiyorum.

- There's a park near my house.
- Near my house, there's a park.

Evime yakın bir park var.

- His house is near the subway.
- His house is near the subway station.
- That person's house is near the subway.

Onun evi metroya yakındır.

near equal domestic abuse rates;

aile içi şiddete uğramada yakın oranlar,

We live near the border.

Biz sınıra yakın yaşıyoruz.

He lives near my house.

O, evime yakın yaşıyor.

Your birthday is drawing near.

- Doğum günün yaklaşıyor.
- Doğum gününüz yaklaşıyor.

Is it near your house?

O, evinize yakın mı?

She came near being drowned.

O, neredeyse boğuluyordu.

She came near to me.

O bana yaklaştı.

Don't go near the fire.

Ateşe yaklaşma.

They live near the school.

Onlar okulun yanında yaşıyorlar.

The hospital is near here.

Hastane buraya yakın.

I'm near the train station.

Ben tren istasyonuna yakınım.

Don't go near the dog.

Köpeğe yaklaşmayın.

Most accidents happen near home.

Kazaların çoğu evin yakınında olur.

Easter is near at hand.

Paskalya yakındır.

You live near the dike.

Sen hendeğe yakın yaşıyorsun.

He lives near the dike.

O, hendeğin yanında yaşıyor.

She lives near the dike.

O, hendeğin yakınında yaşıyor.

We live near the dike.

Kanala yakın yaşıyoruz.

Be careful near the window.

Pencerenin yanında dikkatli ol.

I live near the dike.

Kanalın yanında yaşıyorum.

Tom is near the newsstand.

Tom gazete büfesinin yanında.

Tom stood near the window.

Tom pencerenin yanında durdu.

Tom lives near the beach.

Tom sahile yakın yaşıyor.

Tom stood near the door.

Tom kapının yanında durdu.

She sat down near him.

Onun yanına oturdu.

She sat down near her.

Onun yanına oturdu.

He sat down near him.

Onun yanına oturdu.

Tom is standing near Mary.

Tom Mary'nin yanında duruyor.

Does he live near here?

O buraya yakın bir yerde mi yaşıyor?

Bill lives near the sea.

Bill denizin yanında yaşıyor.

- Christmas drew near.
- Christmas approached.

Noel yaklaştı.

I live near a dam.

Ben bir baraj yakınında yaşıyorum.

Their house is near here.

Evleri buraya yakın.

My sister lives near Yokohama.

Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.

We live near the school.

Okula yakın oturuyoruz.

They live near the beach.

Onlar sahile yakın yaşarlar.

She was standing near him.

O onun yanında duruyordu.

The wolves are near us.

Kurtlar bizim yanımızdalar.

It was a near thing!

Kıl payıyla!

Tom was born near Boston.

Tom Boston yakınında doğdu.

Don't get near that dog.

O köpeğe yaklaşma.

Don't go near this dog.

Bu köpeğin yanına gitme.

Tom grew up near Boston.

Tom Boston yakınlarında büyüdü.