Examples of using "Notes" in a sentence and their turkish translations:
Not tutun.
Not al.
Not alıyorum.
Tom notlar aldı.
Sen not tutmalıydın.
Not tutabilirdin.
Notlarını ödünç alabilir miyim?
banknotlarla değiştirirken yakalamak.
Notlar tutmalısın.
O bol bol not aldı.
Herhangi birisi not tuttu mu?
Not aldın mı?
Tom bol not aldı.
Notlar almalısın.
Tom not alıyor.
Her zaman not alırım.
Tom notlarını kontrol etti.
Bunlar Tom'un notları mı?
Tom iyi notlar tuttu.
O her zaman notlar alır.
Notlar alıyor musunuz?
Not alıyordum.
- Tom notlarını kontrol etti.
- Tom notlarını gözden geçirdi.
benimkiler Post-it ile doluydu.
Kadın notlar alıyor.
Tom, ders sırasında notlar aldı.
Ben not almak istiyorum.
Not almam lâzım.
Neden not almıyorsun?
Tom her zaman iyi notlar alır.
Tom notlarından bahsetti.
Tom notlarına baktı.
- Bana artık not yollama.
- Bana artık not yollamayın.
Tom notlarını okuyor.
Not almam gerekiyor mu?
Notlarınızı atmayın.
Notlarınızı göreyim.
Tom'la görüş alışverişinde bulundum.
Ben notlarıma baktım.
Senin notlarını kopyalayabilir miyim?
Not aldın, değil mi?
Tom notlar aldı, değil mi?
Fransızca notlar aldım.
Tom toplantı sırasında notlar aldı.
Tom notlarına göz atıyor.
Tom'un notlarını tekrar gözden geçiriyorum.
Tom'un notlarını gözden geçiriyorum.
Konuşmacı ders notlarını düzenledi.
Notlarımı nereye koydun?
O her fırsatta not aldı.
Tarih notlarınızı ödünç alabilir miyim?
Tom her zaman derste not alır.
Öğretmen onları notlaşırken gördü.
Notlarına bakmama izin verir misin?
Sayfa ondaki notlara bak.
Hiç kimsenin not tutmasını istemiyorum!
O not defterinde önemli notlar vardı.
Konuşmacı ara sıra notlarına başvurdu.
- Notlarımı gözden geçirmem gerekiyor.
- Notlarımı gözden geçirmeliyim.
Sosyoloji notlarını bana ödünç olarak verebilir misin?
Konuşmacı bazen notlarına başvurdu.
Bu ders kitabı, birçok notlara sahiptir.
Notlarıma bakmam gerek.
Müzik notalar arasındaki sessizliktir.
Sadece bazı notları hızla bitiriyorum.
en parlak yıldızların en yüksek sesli olduğunu
Öğretmen not almanın önemini vurguladı.
Bazı notlar almak istemeyeceksin.
Sonra ilk notaları çalmaya çalışırım.
Tom notlarını evrak çantasına geri koydu.
O, onun masasına aşk notları bırakmaya başladı.
Kate tarih dersinde dikkatle not tuttu.
Notlarımı yazmak için bir deftere ihtiyacım var.
Tom bir şifre içinde gizli notlar yazıyordu.
Not dilenme artık.
Do'dan Sol'e beş nota var, Sol'den Re'ye beş nota... anlıyorsunuz.
Bill Gates de Da Vinci'nin bazı notlarını topluyor
Notlar sayfanın altında.
Sana verdiğim notlar hâlâ sende mi?
Konuşmacı her beş dakikada bir notlarına başvurdu.
Tom Mary'ye onun notlarını çoğaltabilip çoğaltamayacağını sordu.
Sami not defterini çıkardı ve not almaya başladı.
ve her birine teşekkür yazısı gönderiyorum.
Kütük gibi durma, not almaya başla.
Notlar alma yerine bütün dersi orayı burayı karalayarak geçirdim.
Notaları doğru sırayla çalman gerekir.
Rapor en yüksek açlık oranlarının Afrika’da olduğunu belirtiyor.
Bugün hala daha o notlar çok değerli koleksiyoncuların elinde
Her toplantıda notlar almak resmi görevlerden biridir.
Batı müziği gamının on iki notası da üstünde,
Konuşmacı konuşma sırasında notlarına bakmadı.
Kriket, uzun notaları söyleyebilen iyi bir şarkıcıdır.
Onun not kullanmadan konuşabildiği söyleniyor.
Raporuna göz attım ve onun üstüne bazı notlar aldım.
Öğrencilerin notlarına baktığımızda
bir düzeyde bu notlar benim gibi öğretmenlere yardımcı olabiliyor
söylediğim gülünç şeyleri not almaya başladım.