Examples of using "Neighbouring" in a sentence and their turkish translations:
Onların komşu ülkelerle iyi ilişkileri var.
Okulumuza yakın bir otobüs durağı var.
İki komşu ülke arasındaki sınır kapalı kalır.
Köyümüz Katoliktir, ancak komşu köy Evangelisttir.
İki komşu ülke her açıdan birbirinden farklıdır.
Bizim okulun yakınında bir otobüs durağı var.
Komşu masada Almanca konuşan bir çift oturuyordu.