Examples of using "Relations" in a sentence and their turkish translations:
Ülkeler dostça ilişkileri sonlandırdı.
Uluslararası ilişkilerde karar kıldı.
Onlarla ilişkisini kesti.
Amerikan-İngiliz ilişkileri gelişme gösterdi.
Onlarla ilişkileri kopardık.
Japonya'nın Çin ile diplomatik ilişkileri vardır.
Dostça ilişkiler başarı için gereklidir.
1979'da resmî ilişkiler kurdular.
Tom halkla ilişkiler görevlisi.
İki ülke arasındaki ticari ilişkiler, diplomatik ilişkilerin kurulmasından önce başlamıştı.
Onlar müşteri ilişkilerini geliştirmek için sürekli çabalarlar.
Yöneticimizle ilişkilerimiz mükemmeldir.
Yunanistan ve Almanya arasındaki ilişkiler gergin.
Onların komşu ülkelerle iyi ilişkileri var.
Kanada ile ilişkiler doğru ve iyi kaldı.
Kissinger dış ilişkiler konusunda bir uzmandı.
Venezuela, İsrail'le diplomatik ilişkileri kopardı.
Ermeniler ve Türkler arasındaki ilişkiler soğuk kalmaktadır.
insanların yine çıkar ilişkilerini bunları anlattı
İki ülkenin diplomatik ilişkileri bulunmuyor.
Firmayla iş ilişkilerimiz yok.
İki ülke diplomatik ilişkileri kestiler.
Japonya, Birleşik Devletlerle dostça ilişkiler sürdürüyor.
Liberalizmin uluslararası ilişkilere bakışı farklıdır.
Uluslararası ilişkilerdeki oynaklık petrol fiyatlarını yukarıda tutuyor.
Dış ilişkilerde bir kariyerle ilgileniyorsun, değil mi?
- Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkileri geliştirmek için çok çalıştı.
- Roosevelt, Amerika Birleşik Devletleri'nin Japonya ile ilişkilerini geliştirmek için çok çalıştı.
Açıkçası, bu projelerin pek çoğu asla
Aramızdaki ilişkiler bozuk gibi görünüyor.
Onların ikisi arasındaki ilişkiler nasıl gidiyor?
Ben o kadınla cinsel ilişkiye girmedim.
Çin ve Japonya arasındaki ilişkiler son zamanlarda gergin olmuştur.
Biz komşu ülkelerle dostane ilişkileri devam ettirmeliyiz.
Ülkemiz her zaman sizinki ile dostça ilişkiler içinde oldu.
Ülke 1962'de Hindistan'la diplomatik ilişkiler kurdu.
Birleşik Krallık ve İran diplomatik ilişkilerini yeniden başlattılar.
Uluslararası ilişkilerde bir kariyer aramayı umuyordu.
O ülke, komşu ülkelerle olan diplomatik ilişkileri kesti.
O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.
Vatikan, BM üyesi ülkelerin çoğuyla diplomatik ilişkiler sürdürüyor.
Uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans yapmayı planlamıştı.
Japonya ve ABD arasındaki arkadaşça ilişkileri sürdürmeliyiz.
O zamandan beri Kanada ve İran arasındaki diplomatik ilişkiler askıya alındı.
Sovyetler Birliği ve Batılı Müttefikler arasındaki ilişkiler karmaşıktı.
Sarsılan diplomatik ilişkiler iki ülke arasındaki ekonomik bağları koparmadı.
Birleşik Devletlerin İran ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor.
İngiltere, uluslararası ilişkilerde Avrupa'dan çok Atlas Okyanusuna yönelmektedir.
Halklar arasındaki tüm ilişkilerde, nötr bir dil kullanılmalıdır.
O ülkedeki yeni hükümetle dostça ilişkiler kurduk.
İnsan ilişkilerinde en büyük tehlikelerden biri bencillik.
İki ülkenin yaklaşık otuz yıldır diplomatik ilişkileri yoktu.
Onun hizmetçilerinden ikisi ile homoseksüel ilişkisi olduğu söyleniyor.
Olay, ABD ile diplomatik ilişkilerde derin gerilime neden oldu.
ve İmparator ve özellikle Mareşal Berthier ile ilişkileri giderek gerginleşmesine
Bu, bugün ABD ile süren ilişkilerde her zamankinden daha çok doğrudur.
Gazetecilik, birilerinin yazılmasını istemediği şeyleri yazmaktır. Gerisi halkla ilişkilerdir.
İki ülke yaklaşık otuz yıllık aranın ardından diplomatik ilişkileri onarmaya karar verdiler.