Translation of "Merchandise" in Turkish

Don't handle the merchandise.

- Mallara elini sürme.
- Mallara dokunmayın.

- Please do not touch the merchandise.
- Please don't touch the merchandise.

Lütfen eşyalara dokunmayın.

No merchandise can be returned.

Hiçbir mal iade edilemez.

I saw somebody steal the merchandise.

Birinin eşya çaldığını gördüm.

You boycotted merchandise from that country.

Sen o ülkenin ürünlerini boykot ettin.

Should we send back the wrong merchandise?

Yanlış malı geri göndermemiz gerekiyor mu?

What do stores do with unsold merchandise?

Mağazalar satılmamış malla ne yapar.

The supermarket has a large stock of merchandise.

Süpermarketin büyük bir mal stoku var.

- Every merchant praises their goods.
- Each merchant praises their merchandise.

Her tüccar kendi malını över.

We see that the real world is becoming a world of merchandise.

Biz gerçek dünyanın malların bir dünyası olduğunu görüyoruz.

Let's say you don't have English. You came across a moment of merchandise

diyelim ki ingilizcen yok. Mal bir anına da denk geldin

The more people buy a given item of merchandise, the higher its price.

İnsanlar malların belirli bir öğesini ne kadar çok alırsa, onun fiyatı o kadar yüksek olur.