Examples of using "Lend" in a sentence and their turkish translations:
Beni dinle!
Ben para ödünç veriyorum.
Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
Bana otuz dolar ödünç verebilir miydin?
Bana biraz ödünç para verir misin?
Köpeğini bana ödünç ver.
Bana bir kurşun kalem ödünç ver.
Bana yardım et.
Bana bisikletini ödünç ver.
- Bana biraz borç para ver.
- Bana biraz borç ver.
Ben bu kitabı size ödünç vereceğim.
Lütfen arabanı bana ödünç ver.
Bu sözlüğü sana ödünç vereceğim.
Sana bir kalem ödünç vereceğim.
Ben onu sana ödünç vereceğim.
Defterimi sana ödünç vereceğim.
Arabanı yarın bana ödünç ver.
O, sana kitabını ödünç verecek.
O sana bir kitap gönderecek.
Bize yardım etmek ister misin?
Bu kitabı sana ödünç vereceğim.
Yardım eder misin?
Lütfen bana bıçağını ödünç ver.
Lütfen, bana bıçağını ödünç ver.
Lütfen bana on sent ödünç ver.
Bana seninkini ödünç verebilir misin?
Kalemini bana ödünç ver, lütfen.
Sana kitabımı ödünç vereceğim.
Lütfen o kitabı bana ödünç ver.
Lütfen bu kalemi bana ödünç ver.
Lütfen bana kitabını ödünç ver.
Lütfen kitabını bana ödünç ver.
- Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
- Sözlüğünü bana ödünç ver, lütfen.
- Lütfen sözlüğünü bana ödünç ver.
Sana ders kitabımı ödünç vereceğim.
Lütfen kalemini bana ödünç ver.
Sana arabamı ödünç vereceğim.
Sana kalemimi ödünç vereceğim.
Bana verebildiğin kadar çok para ödünç ver.
Bana sözlüğünü ödünç verir misin?
Tom bana bisikletini ödünç vermedi.
Yardım edeceğimi düşündüm.
Tom'a hiç ödünç para vermezdim.
Sana bu kitabı ödünç veremem.
Tom'a hiç ödünç para vermedim.
Eğer istersen sana bir tane ödünç veririm.
Sana bu kitabı ödünç veremem.
Sana hiç ödünç para vermeyeceğim.
Tom sana sözlüğünü ödünç vermeyebilir.
Başka birine ödünç vermemen koşuluyla, bu CD'yi sana ödünç vereceğim.
500 Yen ödünç verebilir misiniz?
Okumak için bana bazı kitaplar ödünç ver.
- Okumak için ilginç bir şeyler veriniz.
- Bana okuyacak ilginç bir şeyler ödünç ver.
Bana 10,000 yen ödünç verebilir misin?
Kalemini bana ödünç verir misin?
Bana bıçağınızı ödünç verir misiniz?
Bıçağını bana ödünç verir misin?
Bana kitabı ödünç verir misiniz?
Bana 10 sent ödünç verebilir misin?
Bana biraz borç verir misin?
Bisikletinizi bana ödünç verir misiniz?
Sana bu sözlüğü ödünç vereceğim.
Bana yardım edebilir misin?
Onlara elli avro borç verebilir misiniz?
Bana biraz ödünç para verir misin?
Bana bisikletini ödünç verir misin?
Bisikletini bana ödünç verebilir misin?
Acele et. Lütfen bana yardım et.
Sen Tom'a hiç ödünç para vermemelisin.
Bana biraz ödünç para verir misin?
Radyonu bana ödünç verebilir misin?
Bir el atar mısın Taro?
Bana yarın için arabanı ödünç ver.
- Bana yardım eder misin?
- Bana yardım eli uzatır mısın?
Sen bunu ona ödünç vermedin.
Sana o kitabı ödünç verebilirim.
O kitabı bana ödünç verir misin?
Bana sözlüğünü ödünç verebilir misin?
Sana hiç ödünç para veremem.
Bana kitabını ödünç verir misin?
Bana kurşun kalemini ödünç verir misin?
Bana bir zımba ödünç verebilir misiniz?
Bana kalemini ödünç verir misin?
Bana sözlüğünü ödünç verir misin?
Bana bisikletini ödünç verir misin?
Bana bir kurşun kalem ödünç verir misin?
Sana motosikletimi ödünç verebilirim.
Tom sana şemsiyesini ödünç verecek.
Sana bu kitabı ödünç veremem.
Tom sana kitabını ödünç verecek.
Sana hiç ödünç para vermeyeceğim.
Bana bir dolar borç verir misin?
Hiç kimseye asla para ödünç vermiyoruz.