Translation of "Dictionary" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Dictionary" in a sentence and their turkish translations:

- That's my dictionary.
- That is my dictionary.

- O benim sözlüğüm.
- O benim sözlüğümdür.

- That's my dictionary.
- This is my dictionary.

Bu benim sözlük.

It's a dictionary.

O bir sözlük.

Check your dictionary.

Sözlüğünü kontrol et.

It's my dictionary.

O benim sözlüğüm.

That's Tom's dictionary.

Bu Tom'un sözlüğü.

Where's your dictionary?

Sözlüğün nerede?

Where's the dictionary?

Sözlük nerede?

- Lend me your dictionary, please.
- Please lend me your dictionary.
- Please loan me your dictionary.

- Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
- Sözlüğünü bana ödünç ver, lütfen.
- Lütfen sözlüğünü bana ödünç ver.

- May I borrow your dictionary?
- Can I borrow your dictionary?

Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?

- Lend me your dictionary, please.
- Please loan me your dictionary.

Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.

- She bought the dictionary, too.
- She also bought the dictionary.

- O da sözlük aldı.
- O da sözlük satın aldı.

- She gave the dictionary back.
- She gave back the dictionary.

Sözlüğü geri verdi.

- You may use my dictionary.
- You can use my dictionary.

Sen benim sözlüğümü kullanabilirsin.

- This is an awful dictionary.
- This is a terrible dictionary.

Bu berbat bir sözlük.

- Please lend me your dictionary.
- Please loan me your dictionary.

- Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
- Sözlüğünü bana ödünç ver, lütfen.
- Lütfen sözlüğünü bana ödünç ver.

- Lend me your dictionary, please.
- Please lend me your dictionary.

Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.

- Please lend me your dictionary.
- Could you please lend me your dictionary?
- Please loan me your dictionary.

- Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
- Sözlüğünü bana ödünç ver, lütfen.
- Lütfen sözlüğünü bana ödünç ver.

Bring me the dictionary.

Bana sözlüğü getir.

This dictionary is good.

Bu sözlük güzel.

Is this your dictionary?

- Senin sözlüğün bu mu?
- Bu sözlük senin mi?

This dictionary is mine.

Bu sözlük benimki.

This is Laurie's dictionary.

Bu, Laurie'nin sözlüğü.

I need a dictionary.

Bir sözlüğe ihtiyacım var.

I have a dictionary.

- Benim bir sözlüğüm var.
- Bir sözlüğüm var.

That dictionary is mine.

O sözlük benim.

The dictionary is big.

Sözlük büyük.

The dictionary is small.

Sözlük küçük.

A dictionary defines words.

Bir sözlük kelimeleri tanımlar.

I want this dictionary.

Bu sözlüğü istiyorum.

This dictionary isn't useful.

Bu sözlük kullanışlı değil.

Whose dictionary is this?

Bu kimin sözlüğü?

This is my dictionary.

- Bu benim sözlük.
- Bu benim sözlüğüm.

This dictionary is expensive.

Bu sözlük pahalıdır.

Isn't that your dictionary?

O, sizin sözlük değil mi?

This dictionary isn't mine.

Bu sözlük benim değil.

Tatoeba is a dictionary.

Tatoeba bir sözlüktür.

He used the dictionary.

O, sözlüğü kullandı.

A dictionary explains words.

Bir sözlük sözcükleri açıklar.

This is Tom's dictionary.

Bu, Tom'un sözlüğü.

Tom used the dictionary.

Tom sözlüğü kullandı.

Please bring a dictionary.

Lütfen bir sözlük getir.

That's not a dictionary.

O bir sözlük değil.

I bought a dictionary.

Bir sözlük aldım.

Tom bought a dictionary.

- Tom bir sözlük aldı.
- Tom bir sözlük satın aldı.

I lost my dictionary.

Sözlüğümü kaybettim.

What's your favorite dictionary?

En beğendiğin sözlük hangisi?

- Hand me the dictionary there, please.
- Please hand me the dictionary.

Lütfen bana sözlüğü uzat.

- Tatoeba is a language dictionary.
- Tatoeba is a multi-language dictionary.

Tatoeba çok dilli bir sözlüktür.

- I'll lend you this dictionary.
- I'll lend this dictionary to you.

Bu sözlüğü sana ödünç vereceğim.

- This dictionary is of great use.
- This dictionary is very useful.

Bu sözlük çok yararlıdır.

- Tom bought a dictionary for Mary.
- Tom bought Mary a dictionary.

Tom Mary'ye bir sözlük aldı.

- This dictionary is not useful at all.
- This dictionary is completely useless.
- This dictionary isn't useful at all.

- Bu sözlük hiç faydalı değil.
- Bu sözlük tamamen yararsız.

- I can't do without this dictionary.
- I cannot do without this dictionary.

Ben bu sözlük olmadan yapamam.

- That word isn't in my dictionary.
- That word's not in my dictionary.

- Bu benim kitabımda yazmaz.
- Bu kelime benim sözlüğümde yok.

Anyone can use this dictionary.

Bu sözlüğü herhangi biri kullanabilir.

Keep the dictionary by you.

Sözlüğü yanında bulundur.

You should consult the dictionary.

Sözlüğe başvurmalısın.

He reached for the dictionary.

O, sözlüğe uzandı.

She bought the dictionary, too.

O da sözlük satın aldı.

Are you a walking dictionary?

Sen yürüyen bir sözlük müsün?

I have a good dictionary.

İyi bir sözlüğüm var.

May I use your dictionary?

Sözlüğünü kullanabilir miyim?

My dictionary is very useful.

Benim sözlüğüm çok faydalıdır.

This dictionary isn't any good.

Bu sözlüğün hiç faydası yok.

You can use my dictionary.

Benim sözlüğümden istifade edebilirsiniz.

I need a good dictionary.

İyi bir sözlüğe ihtiyacım var.

This is a good dictionary.

Bu iyi bir sözlük.

Yes, this is my dictionary.

Evet, bu benim sözlüğüm.

My teacher recommended that dictionary.

Öğretmenim o sözlüğü tavsiye etti.

I want my dictionary back.

Sözlüğümü geri istiyorum.

Tom reached for the dictionary.

Tom sözlüğe uzandı.

Have you a dictionary today?

Bugün sözlüğün var mı?

May I borrow your dictionary?

Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?

I want a good dictionary.

İyi bir sözlük istiyorum.

Anyone may use this dictionary.

Herkes bu sözlüğü kullanabilir.

This dictionary is no good.

Bu sözlük iyi değil.

I'll loan you my dictionary.

Sana sözlüğümü ödünç vereceğim.

This dictionary is nearly useless.

Bu sözlük neredeyse yararsız.

This dictionary is completely useless.

Bu sözlük tamamen yararsız.

This is a dream dictionary.

Bu bir rüya sözlüğü.

I bought this dictionary, too.

Ben de bu sözlüğü satın aldım.

Please hand me the dictionary.

Lütfen bana sözlüğü uzat.

Do they have a dictionary?

Onların bir sözlüğü var mı?

Do you have a dictionary?

Bir sözlüğün var mı?

I need a better dictionary.

Daha iyi bir sözlüğe ihtiyacım var.

Does Emily have a dictionary?

Emily'nin sözlüğü var mı?