Examples of using "Laura" in a sentence and their turkish translations:
Laura incelikle dans etti.
Laura Brezilyalıdır.
Laura dışarı çıkmaya karar verdi.
Laura hastalanmış olabilir.
Laura, sen bir öğretmen misin?
Laura elbiseleri hakkında çok özel.
Laura Ingalls kırda büyüdü.
Laura Brezilya'dan. O, Brezilyalıdır.
Laura televizyon haberlerini izliyor.
Laura için yapılan sürpriz parti bu gece değil, yarın gece.
Laura ve Sarah, sırasıyla 12 ve 8 yaşındaki iki kız kardeştir.
Laura ona bayıldı ve o onun ayakkabı bağlarını öpmeye hazırdı.
Laura son dakikada sadece arkasını dönmek ve kaçmak için yaklaşıyor numarası yaptı.
Bu sahildeki taşlar bana Laura ve benim gece karanlığına kadar kumda oynadığımız o yaz günlerini hatırlatıyor.