Examples of using "Judo" in a sentence and their turkish translations:
Judo çalışıyorum.
Bana judo öğret.
- Judo dersleri aldı.
- Judo eğitimi aldı.
Judoyu daha çok pratik yapmam gerekiyor.
Tom'un judoda siyah kuşağı vardır.
- Judoda siyah kuşak sahibiyim.
- Judoda siyah kuşağım var.
Jacques iki yıldır judo yapıyor.
Kaç yıldır judo çalışıyorsun?
Judoda teknik, güçten daha önemlidir.
Ağabeyim judo yapıyor. O çok iyidir.
Olimpiyat Oyunlarında yer alan sadece iki Asya dövüş sanatları, Taekwondo ve judo'dur.