Examples of using "Practising" in a sentence and their turkish translations:
Judo çalışıyorum.
O piyano sınavı için pratik yapıyor.
O doktorluktan men edildi.
Sami dini bütün bir aileden geliyordu.
Sami lisanssız tedavi yapıyordu.
O yoga yaparken tütsü yakmayı sever.
Çocukluğumdan beri karate yapıyorum.
Bu yarışma için birkaç haftadır çalışıyoruz.
İngiltere'de ne kadar zamandır Çin tıbbı uyguluyorsun?
Sami teknik açıdan iyi bir doktordu ama alkol bağımlılığı onun çalışmasını engelledi.
Tom boş zamanının çoğunu gitar pratiği yaparak geçirir.
Oyuncu rolüne çalışıyor.