Translation of "Judging" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Judging" in a sentence and their turkish translations:

No one's judging you.

Seni kimse yargılayamaz.

I'm not judging you.

Ben seni yargılamıyorum.

Tom has trouble judging distances.

Tom'un mesafeleri yargılama sorunu var.

Thank you for not judging.

Yargılamadığın için teşekkürler.

I'm judging you just as much as you think you may be judging me.

Senin beni yargıladığını düşündüğün kadar ben de seni yargılıyorum.

Judging from his appearance, he is sick.

Onun görünüşüne bakılırsa, o hasta.

Stop judging people by their skin colour.

İnsanları derilerinin rengine göre yargılamaya son ver.

Judging by her expression, she looked worried.

Onun ifadesine bakılırsa o endişeli görünüyordu.

To put concrete around it by judging it.

nasıl da istekli olabileceğimizle ilgili.

Judging from the sky, it will rain soon.

Gökyüzüne bakılırsa yakında yağmur yağacak.

Judging from what everyone says, it's the truth.

Herkesin dediğine bakılırsa, o doğrudur.

Judging from his accent, he is from Kansai.

Aksanına bakarsak, o Kansai'li.

Judging by the sky, we'll have beautiful weather.

Gökyüzüne bakarsak, bugün hava güzel olacak.

- Judging from his expression, he is in a bad mood.
- Judging from his expression, he's in a bad mood.

Onun ifadesine bakılırsa, o kötü bir ruh hali içinde.

Judging from her appearance, I think that she's rich.

Onun görünüşüne bakılırsa, onun zengin olduğunu düşünüyorum.

Judging from his accent, he must be from Osaka.

Aksanına bakılırsa, o Osaka'lı olmalı.

Judging from his accent, he must be from Kyushu.

Aksanına bakılırsa, o Kyushu'ludur.

Judging from the expression on her face, she is worried.

Onun yüzündeki ifadeye bakılırsa, o endişeli.

Judging by his appearance, he seems to be a beggar.

Vaziyetine bakılırsa, bir dilenciye benziyor.

Judging from what you say, he must be a great writer.

Söylediklerine bakılırsa o, büyük bir yazar olmalı.

Judging from the look of the sky, we may have snow tomorrow.

Gökyüzünün görünüşüne bakılırsa yarın kar yağabilir.

Judging from all reports, she seems to be right for the job.

Ününe bakacak olursak, işine sadık biri gibi görünüyor.

Judging from the look of the sky, it is going to snow.

Gökyüzünün görüntüsüne bakılırsa kar yağacak.

True artists scorn nothing; they force themselves to understand instead of judging.

Gerçek sanatçılar hiçbir şeyi küçümsemez; onlar kendilerini yargılamak yerine anlamak için zorlarlar.

Judging from the look of the sky, it will be fine tomorrow.

Gökyüzünün görünüşüne bakılırsa yarın hava iyi olacak.

It's important to take cultural relativism into account before judging another culture.

Başka bir kültürü yargılamadan önce kültürel göreceliği hesaba katmak önemlidir.

In judging his work, we must take his lack of experience into account.

İşini değerlendirirken, onun deneyim eksikliğini de hesaba katmalıyız.

Judging from the look of the sky, it may rain at any moment.

Gökyüzünün görünüşüne bakılırsa her an yağmur yağabilir.

Judging from the look on his face, it seems that he has succeeded.

Yüzündeki ifadeye bakılırsa, o başarmış görünüyor.

Judging from the look of the sky, we might have a shower before nightfall.

Gökyüzünün görünümünü bakılırsa, biz akşam üzeri bir duş olabiliriz.

Judging by that great tan, it looks like you spent most of your vacation on the beach.

Harika bronzluğa bakarsak, tatilinizin çoğunu sahilde geçirmişsiniz gibi görünüyor.