Examples of using "Jokes" in a sentence and their turkish translations:
Yeni espriler var mı?
Şakaları severim.
Pis şakalar yok!
Tom asla espri yapmaz.
O fıkralar anlatır.
Hayvanlar hakkındaki fıkraları seviyorum.
Onun esprileri komik değildir.
Şakalar komik değildi.
Bir sürü fıkra bilirim.
Onun şakaları işe yaramadı.
Onun şakaları beni eğlendirdi.
O şakalardan anlamaz.
Kötü şakalardan nefret ederim.
Dürüst esprileri severim.
Onun esprileri anlamsızdır.
O bize fıkralar anlatır.
Aptalca şakalar yapma.
Benim şakalarımı sever.
Şaka bir yana!
Tom sık sık fıkra anlatır.
Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır.
Tom fıkra anlatmaz.
Şakalarını özlüyorum.
Şakaların komik değil.
Ben el şakalarını severim.
Toby fıkra anlatamaz.
Onlar ham şakalar yaptı.
- Tom şakalarımı sever.
- Tom esprilerimi beğenir.
Tom fıkralar anlatamaz.
Tom'un şakaları severim.
Sen hep fıkra anlatıyorsun.
Onun şakaları iğrenç.
Tom'un esprileri iğrenç.
Tom'un esprileri komik değil.
Şakalar orijinal değildi.
Tom'un fıkraları iğrenç.
Sami şaka yapıyor.
Kimse Tom'un esprilerine gülmez.
Tom sık sık komik mesajlar gönderir bana.
Şaka yapmakta iyi değilim.
Onlar esprileri severdi.
Tom para hakkında asla şaka yapmaz.
Onlar her zaman şakalar yapıyorlardı.
- Onun şakalarından hoşlanmıyorum.
- Onun esprilerinden hoşlanmıyorum.
İğrenç şakalardan hoşlanmıyorum.
Benim esprilerimin nesi var?
Ben fıkra anlatmayı çok seviyorum.
Bir milyon fıkra biliyorum.
Tom, Mary'nin şakalarına güldü.
O, fıkra anlatmada iyidir.
Fıkra okumayı severim.
Tom hiç espri patlatmadı.
O her zaman müstehcen espriler yapar.
Tom bazı iğrenç fıkralar anlattı.
Onun esprileri mantıklı değil.
Tom bize sık sık fıkra anlatır.
Tom her şey hakkında şakalar yapar.
Ben de sıkıcı esprileri seviyordum.
Esprileriyle bizi güldürdü.
Sen şakalarımı asla anlamıyorsun.
Fıkraları Tom gibi anlatıyorsun.
Tom bize bazı fıkralar anlattı.
O, şakalarıma güldü.
Tom şakalarıma güldü.
SIk sık fıkra anlatmıyorum.
Fıkra anlatmak hoşuma gidiyor.
Fıkralar alaya alınacak şey değil.
Hiç kimse benim esprilerime gülmez.
Hiç kimse onun esprilerine gülmez.
- Şakalarım komik değil.
- Esprilerim komik değil.
Tom'un şakaları her zaman komik olmuyor.
Ben hiç şaka yapmadım.
Sami fıkra anlatmayı seviyordu.
Tom'a bazı fıkralar anlattım.
Tanrılar bile şakaları sever.
Tom espriler anlatmayı sever.
Artık şaka kaldıramıyorum.
Tom, Mary'nin esprilerine gülmeliydi.
- Tom şakalar için havasında değil.
- Tom espri havasında değil.
- Tom hiç espri modunda değil.
Bazı espriler yapacağım.
hikâyelerden geçtiğini keşfettim.
bir çok espriye hala daha konu olur
Onların hepsi onun şakalarına güldü.
Onun nezaketsiz şakaları Jane'i kızdırdı.
Tom işi hakkında asla şaka yapmaz.
Bir fıkra kitabı satın aldım.
Onun şakaları hepimizi güldürdü.
Asla açık saçık fıkralar dinlemem.
O nasıl fıkra anlatacağını biliyor.
Neredeyse her gün fıkralar okurum.
O benim esprilerime hiç gülmez.
Şaka yapma lütfen!
Tom pis şakalar anlatmayı sever.