Examples of using "Intensive" in a sentence and their turkish translations:
İngiltere yoğun bakım yatak sayısının
Tom yoğun bakımda.
Bu iş yoğun iş gücü gerektirmektedir.
Tom yoğun bakımda çalışıyordu.
Tom hâlâ yoğun bakımda.
Tom yoğun bakımda haftalar geçirdi.
yine yoğun dozda eleştiri olan bir filmdi aslında
- Yoğunlaştırılmış eğitimler her zaman en yorucu olanlardır.
- Hızlandırılmış kurslar her daim en yorucu olanlar oluyor.
yoğun bakımdan şu açıklamayı yapmıştı
ve Mark'ın çıplak, sadece bir çarşaf altında yattığı,
Başka zaman da insanlar yoğun dolu dolu filmler izlemek ister.
Bundan 5 ay öncesinde yoğun bakımlarda zaten yer yokken
bugün biz yeni yoğun bakımlara nasıl insanları alacağız
Öğretmen ve öğrenci arasındaki yoğun iletişim etkili öğretim için anahtardır.
endüstriyel işlemlere ek olarak. Metan ve nitröz oksidin konsantrasyonu
İki kurşun mağduru yakındaki bir hastanede yoğun bakım ünitesinde bulunmaktadır.
Hastane yoğun bakım ünitesine girebilen ziyaretçi sayısını kısıtlıyor.