Examples of using "Indecisive" in a sentence and their turkish translations:
Sen kararsızsın.
Tom kararsızdı.
Tom kararsız.
Tom kararsız görünüyor.
Ben kararsızdım.
Tom fazla kararsız.
Genellikle bu kadar kararsız değilim.
Senin çok kararsız olduğuna şüphe yok.
Tom ve Mary her ikisi de kararsız.
Onlar kararsız. Onlar ne istediklerini bilmiyorlar.
Tom şaşırdı.
Kararsızdım ama şimdi o kadar emin değilim.
Bir süreliğine savaşın gidişatı belirsiz gözükse de bu Hannibal'ın bir diğer tuzağıydı.
Lannes, Pułtusk'ta daha büyük bir Rus gücüne saldırdı, ancak bu kanlı ve kararsız bir olaydı.