Examples of using "Inconceivable" in a sentence and their turkish translations:
İnanılmaz!
Bu sefaletten kurtuluş düşünülemez.
Onun böyle bir şey yapacağı benim için inanılmaz.
Birkaç yıl önce Japonya'nın denizaşırı birlikler göndermesi akılalmaz olurdu.