Translation of "Illegal" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Illegal" in a sentence and their turkish translations:

- It's not illegal.
- It isn't illegal.

O, yasa dışı değil.

- Isn't that illegal?
- Isn't this illegal?

Yasa dışı değil mi?

That's illegal.

O yasadışı.

Gambling is illegal.

Kumar yasa dışı.

This is illegal.

Bu yasal değil.

Isn't this illegal?

Bu yasa dışı değil mi?

They're not illegal.

Onlar yasa dışı değil.

It's technically illegal.

Bu teknik olarak yasa dışı.

Is that illegal?

O yasa dışı mı?

Poaching is illegal.

Kaçak avlanmak yasa dışıdır.

Doing that's illegal.

Onu yapmak yasadışı.

- I did nothing illegal.
- I didn't do anything illegal.

- Yasa dışı bir şey yapmadım.
- Yasal olmayan hiçbir şey yapmadım.

- Tom didn't do anything illegal.
- Tom did nothing illegal.

Tom yasadışı bir şey yapmadı.

Were… well, more illegal…

Pekala, daha yasadışıydı.

This is highly illegal.

Bu oldukça yasa dışı.

This is definitely illegal.

Bu kesinlikle yasadışıdır

I know it's illegal.

Bunun yasadışı olduğunu biliyorum.

Night fishing is illegal.

Gece balık avı yasadışıdır.

No one is illegal.

Hiç kimse yasadışı değildir.

Steel traps are illegal.

Çelik tuzakları yasadışıdır.

Guns are illegal here.

Silahlar burada yasadışıdır.

Doing that's illegal here.

Bunu yapmak burada yapmak yasadışı.

Is doing that illegal?

Onu yapmak yasadışı mı?

- What he's doing is illegal.
- What he is doing is illegal.

Onun yaptığı yasal değil.

- It's not illegal to do that.
- It isn't illegal to do that.

Bunu yapmak yasadışı değildir.

- Tom says he did nothing illegal.
- Tom says that he did nothing illegal.
- Tom says he didn't do anything illegal.
- Tom says that he didn't do anything illegal.

Tom, yasadışı bir şey yapmadığını söyledi.

And with this illegal cash,

Bu yasa dışı parayla da

He committed an illegal act.

O, yasa dışı bir eylem yaptı.

Everything Tom does is illegal.

Tom'un yaptığı her şey yasa dışı.

It should be made illegal.

Bu yasa dışı yapılmalı.

Tom is an illegal immigrant.

Tom yasadışı bir göçmendir.

That would be illegal, right?

Bu yasa dışı olur, değil mi?

It's illegal to buy cocaine.

Kokain almak yasa dışı.

What Tom did wasn't illegal.

Tom'un yaptığı yasa dışı değildi.

What Tom did is illegal.

Tom'un yaptığı yasadışıdır.

You weren't doing anything illegal.

Sen yasadışı bir şey yapmıyordun.

We didn't do anything illegal.

Yasal olmayan bir şey yapmadık.

What you did was illegal.

Yaptığın yasadışıydı.

I never use illegal drugs.

Yasa dışı uyuşturucu asla kullanmam.

What Tom did was illegal.

Tom'un yaptığı yasa dışıydı.

Of course, this is illegal.

Tabii ki, bu yasa dışıdır.

Don't go to illegal meetings.

Yasadışı toplantılara gitmeyin.

Illegal logging has decreased considerably.

Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.

This is an illegal procedure.

Bu yasal olmayan bir işlemdir.

There's nothing illegal about that.

O konuda yasadışı hiçbir şey yok.

Now it's illegal to discriminate.

Şimdi ayrım yapmak yasa dışıdır.

This is an illegal transaction.

- Bu yasadışı bir işlemdir.
- Bu yasadışı bir harekettir.

Tom has done nothing illegal.

- Tom yasa dışı hiçbir şey yapmadı.
- Tom yasa dışı bir şey yapmadı.

Pepper spray is illegal here.

Biber gazı spreyi burada yasadışıdır.

It's illegal to do that.

Bunu yapmak yasadışı.

Tom is an illegal alien.

Tom kaçak bir yabancı.

I was doing something illegal.

Yasadışı bir şey yapıyordum.

What you're doing is illegal.

Yaptığın şey yasadışı.

Doing that here is illegal.

Bunu yapmak yasak burada.

- I did nothing unlawful.
- I did nothing illegal.
- I didn't do anything illegal.

- Yasa dışı bir şey yapmadım.
- Yasal olmayan hiçbir şey yapmadım.

- He says that he did nothing illegal.
- He says he did nothing illegal.

O, yasadışı hiçbir şey yapmadığını söylüyor.

- I agree it should be illegal.
- I agree that it should be illegal.

Onun yasa dışı olması gerektiğini kabul ediyorum.

- Tom said he did nothing illegal.
- Tom said that he did nothing illegal.

- Tom yasa dışı bir şey yapmadığını söyledi.
- Tom kanunlara aykırı bir şey yapmadığını söyledi.
- Tom illegal hiçbir şey yapmadığını söyledi.

- It's not just illegal, it's also dangerous.
- It isn't just illegal, it's also dangerous.

- Bu yasal değil, hatta tehlikeli.
- Sadece yasadışı değil, aynı zamanda tehlikeli.

- It's not illegal to do that here.
- It isn't illegal to do that here.

Onu burada yapmak yasadışı değildir.

- I hope you aren't doing anything illegal.
- I hope you're not doing anything illegal.

Umarım yasadışı bir şey yapmıyorsundur.

If that illegal sale was possible

Eğer ki o kaçak satış olasaydı

He was fined for illegal parking.

Yasa dışı parktan dolayı ceza yedi.

You can't do that. It's illegal.

Onu yapamazsın. Yasadışı.

Homeschooling is still illegal in Germany.

Evde eğitim Almanya'da hâlâ yasaktır.

I don't engage in illegal activities.

Yasa dışı faaliyetlere karışmam.

Is sodomy illegal in your country?

Homoseksüellik sizin ülkenizde yasadışı mı?

Have you ever done anything illegal?

Hiç yasa dışı bir şey yaptın mı?

She says she did nothing illegal.

O yasa dışı hiçbir şey yapmadığını söylüyor.

It's illegal to waste water here.

Burada suyu boşa harcamak yasal değildir.

Many of the votes were illegal.

Oyların çoğu yasadışıydı.

President Grant had done nothing illegal.

Başkan Grant yasa dışı bir şey yapmamıştı.

Cockfighting is illegal in many countries.

Horoz dövüşü birçok ülkede yasa dışıdır.

Tom made an illegal U-turn.

Tom yasadışı bir u dönüşü yaptı.

Illegal immigration is a serious problem.

Yasadışı göç ciddi bir sorundur.

She said she did nothing illegal.

Yasadışı hiçbir şey yapmadığını söyledi.

Do you use any illegal substances?

Yasa dışı madde kullanıyor musunuz?

- I don't think that I've done anything illegal.
- I don't think I've done anything illegal.

Ben yasadışı bir şey yaptığımı düşünmüyorum.

In some countries capital punishment is illegal.

Bazı ülkelerde idam cezası yasadışıdır.

You didn't tell me it was illegal.

Bana bunun yasadışı olduğunu söylemedin.

Pharamp paid a fine for illegal parking.

Pharamp yasak yere park ettiği için para cezası ödedi.

He's not ashamed for his illegal actions.

O, yasadışı eylemleri için utanmaz.

You know this is illegal, don't you?

Bunun yasadışı olduğunu biliyorsun, değil mi?

Dan was incarcerated for illegal weapons possession.

Dan yasadışı silah bulundurduğu için hapsedildi.

It's illegal to park your car here.

Arabanızı burada park etmeniz yasal değil.

- Do you think that handguns should be made illegal?
- Do you think handguns should be made illegal?

Tabancaların yasadışı yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz?

I was fined 20 dollars for illegal parking.

Ben yasadışı otopark için 20 dolar para cezasına çarptırıldım.

It is illegal to park a car there.

Orada araba park etmek yasal değildir.

I'm not asking you to do anything illegal.

Yasadışı bir şey yapmanı istemiyorum.

We have to crack down on illegal trading.

Yasa dışı ticaret üzerine sert önlemler almak zorundayız.

What do you know about illegal weapon sales?

Yasadışı silah satışı ile ilgili ne biliyorsunuz?

They fined him 5,000 yen for illegal parking.

Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler.

- This should be illegal.
- This should be outlawed.

Bu yasa dışı olmalı.

The police began a crackdown on illegal parking.

Polis yasadışı parkta sıkı önleme başladı.

I think what you just did is illegal.

Sadece senin yaptıklarının yasadışı olduğunu düşünüyorum.