Translation of "Scratched" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Scratched" in a sentence and their turkish translations:

Mary scratched herself.

Mary kendini kaşıdı.

Tom scratched himself.

Tom kendini tırmaladı.

She scratched her head.

- Kafasını kaşıdı.
- Başını kaşıdı.

He scratched his head.

- Kafasını kaşıdı.
- Başını kaşıdı.

A cat scratched me.

Bir kedi beni beni tırmaladı.

Tom scratched his head.

Tom başını kaşıdı.

Tom scratched his nose.

Tom burnunu kaşıdı.

Tom scratched his hand.

Tom elini kaşıdı.

Your cat scratched me.

Kedin beni tırmaladı.

My cat scratched me.

Kedim beni tırmaladı.

Someone scratched my car.

Birisi arabamı çizdi.

Tom scratched his neck.

Tom boynunu kaşıdı.

The cat scratched my hand.

Kedi elimi tırmaladı.

The boy scratched his ear.

Çocuk kulağını kaşıdı.

Tom scratched my new guitar.

Tom yeni gitarımı çizdi.

You've just scratched the surface.

Sadece yüzeyi çizdin.

I was scratched by a cat.

Ben bir kedi tarafından tırmalandım.

Has your cat ever scratched anyone?

- Kediniz birilerini hiç tırmaladı mı?
- Kedinin birini tırmaladığı oldu mu hiç?

America turned back with its head scratched

Kafasını kazıtmış bir şekilde ise Amerika döndü

He scratched his head out of habit.

Alışkanlık nedeniyle başını kaşıdı.

He scratched his arm with the nail.

O tırnağı ile kolunu tırmaladı.

Tom reached down and scratched his ankle.

Tom uzandı ve ayak bileğini kaşıdı.

Tom knew why the cat scratched Mary.

Tom kedinin neden Mary'yi tırmaladığını biliyordu.

Tom scratched his name off the list.

Tom listeden ismini sildi.

Tom scratched his back with a backscratcher.

Tom sırt kaşıyıcısı ile sırtını kaşıdı.

Tom scratched the back of his neck.

Tom boynunun arkasını tırmaladı.

Tom scratched Mary's name on the table.

Tom masanın üzerine Mary'nin ismini çizdi.

- We got scraped up.
- We got scratched up.

Biz gerginleştik.

Tom scratched the back of his neck nervously.

Tom gergin biçimde boynunun arkasını tırmaladı.

I will not buy this record, it is scratched.

Bu CD'yi almayacağım, o çizik.

I'm not going to buy that disc. It's scratched.

O diski almayacağım. O çizilmiş.

I'm not going to buy that CD. It's scratched.

O CD'yi almayacağım. O çizilmiş.

Have you ever scratched your back with a backscratcher made in Japan?

Seç hiç sırtını Japonya'da yapılmış bir sırt kaşıyıcı ile kaşıdın mı?