Translation of "Handcuffs" in Turkish

Tom is in handcuffs.

Tom kelepçeli.

I put handcuffs on him.

Ona kelepçe taktım.

The policeman unlocked Tom's handcuffs.

Polis, Tom'un kelepçesinin kilidini açtı.

Sami took off Layla's handcuffs.

Sami, Leyla'nın kelepçelerini çıkardı.

- Cuff him.
- Put handcuffs on him.

Ona kelepçe takın.

Why are you wearing those handcuffs?

Neden o kelepçeyi takıyorsun?

The police officer removed Tom's handcuffs.

Polis memuru Tom'un kelepçelerini çıkardı.

The police officer put handcuffs on Tom.

Polis memuru Tom'a kelepçe taktı.

- Tom was handcuffed.
- Tom was in handcuffs.

Tom kelepçeliydi.

The police officer put handcuffs on the suspect.

Polis, şüpheliyi kelepçeledi.

Tom didn't want Mary to see him in handcuffs.

Tom, Mary'nin onu kelepçeli görmesini istemedi.

Sami was led out of the courtroom in handcuffs.

Sami, kelepçelerle mahkeme salonundan çıkarıldı.

I was looking for some excitement so I decided to bring the handcuffs.

Biraz heyecan arıyordum bu yüzden kelepçeleri getirmeye karar verdim.

I won't willingly give up this house. I'll leave it either in handcuffs or in a coffin!

Bu evden gönüllü olarak ayrılmayacağım. Kelepçeli veya tabutun içinde terk edeceğim!