Examples of using "Officer" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir subayım.
mahkeme görevlisini aşağılamış
O bir banka memuru.
Bir polis memuru var.
Ben bir polis memuruyum.
O bir polis memuru.
O bir polis memuru.
Tom bir subay oldu.
O, memuru işten uzaklaştırdı.
Tom bir subay değil.
Tom bir subaydır.
Bir Fransız subay daha sonra şunları hatırladı:
Mary bir polis memurudur.
O, bir subaydır.
Tom yüksek rütbeli subay.
Tom bir infaz koruma memuru.
O bir sivil polis memuru.
Ben senin komutanın değilim.
Ben hâlâ senin komutanınım.
Tom bir polis memuru oldu.
Tom bir güvenlik görevlisidir.
Tom benim komuta subayımdı.
Polis memurunu kim çağırdı?
Polis memuru musunuz?
Bir polis memuru öldü.
O, bir polis memuru oldu.
Tutuklayan memur kimmiş?
Leyla bir deniz subayı ile evlendi.
Polis memuru burada.
Sen bir polis memuru değil misin?
Sami bir polis memuru kılığına girdi.
Sami şartlı tahliye memurudur.
Polis memuru adamlarını teşvik etti.
Keşke polis olsaydım.
Polis memuru medeni hukuku uygular.
Polis memuru düdüğünü çaldı.
Polis memuru rozetini aydınlattı.
Memur bey, ben hiçbir şey yapmadım!
Polis memuru hırsızı tutukladı.
Artık birlik komutanım değilsin.
Polis memuru kuru sıkı ateş etti.
Polis destek istedi.
Polis memuru Tom'un kelepçelerini çıkardı.
Tutuklama memuru Tom Jackson'dı.
Memur Tom Jackson tutuklama yaptı.
Polis memuru bir rüşvet kabul etti.
Bir yasayı mı çiğnedim, memur bey?
Dan kabaca polis memuruna hakaret etti.
Tom'un babası polis.
Polis tabancasını çekti.
Tom baş uyum görevlisi.
Polis memuru ne yapar?
Ben Boston'da bir polis memuruyum.
Bir polis memuru hafif yaralandı.
Tom halkla ilişkiler görevlisi.
Tom, polis tarafından arandı.
Nasıl bir polis memuru oldun?
Bir polis memuru onunla konuşuyor.
Polis, Tom'a bir trafik cezası yazdı.
Polis memuru Tom'a kelepçe taktı.
Neden bir polis memuru oldun?
Yalnız polis memuru destek istedi.
Polis memuru Tom'u gözaltına aldı.
Polis memuru gitmemizi tavsiye etti.
Tom çok korkulan bir polis memuruydu.
Polis memuru bir uyarı atışı yaptı.
Dan oldukça saygın bir polis memuruydu.
Sen orduda bir subay mıydın?
Subay askerlerinde cesaret uyandırdı.
Ben bir polis memuru olmak istiyorum.
Polis memuru bir kurşun geçirmez yelek giydi.
Onlar polis memuru ile konuşuyorlar.
Duyduğunuz şeyi polis memuruna anlatın.
Ne gördüğünü polise anlat.
Sami çok eğitimli bir hapishane memurudur.
Sami gerçek bir polis memuru değildir.
- Tom'un polis memuru olduğunu bilmiyordum.
- Tom'un polis olduğunu bilmiyordum.
Hanımefendi, kolluk kuvvetlerindenmiş,
Yetenekli ve gayretli bir kurmay subayı olduğunu kanıtladı.
Doğu Pireneler cephesinde İspanyollarla savaşmak için gönderildi .
Polis, şüpheliyi kelepçeledi.
O bir sivil polis memuru tarafından yakalandı.
Denetleme memurunla konuşmak istiyorum.
- Hala memur olmak istiyor musun?
- Hala subay olmak istiyor musun?
Ben memur değilim.
General yüksek rütbeli bir subaydır.
Ne kadar süredir bir polis memurusun?
Polis memuru Tom'a durması için bağırdı.
- Genç bir subaya aşık oldu.
- Genç bir memura aşık oldu.
Polis memuru el fenerini arabaya tuttu.
Polis memuru Tom'un ehliyetini görmek istedi.
O bir deniz subayı olarak bir görev aldı.
Tom bir polis memurudur.
Her zaman bir polis memuru olmak istedin mi?
Tom polis memuruna gerçek adını vermedi.