Examples of using "Grind" in a sentence and their turkish translations:
Onları nerede öğüttün?
Bu kahveyi çok ince öğüt.
Onun şikayeti var.
Onun çözülmesi gereken bir sorunu var.
Biz kahvemizi elimizle öğütürüz.
Onun her zaman bir şikâyeti vardır.
Her günkü işlerden usandın mı?
Dana etinin nasıl kıyılacağını biliyor musun?
Bir şikayetim yok.
Her sabah kendi kahve çekirdeklerimi ben öğütürüm.
Mame kahve çekirdeklerini öğütmek için kahve değirmeni kullanır.
Endüstrinin çarklarının durma noktasına gelmesini izlerken
Gece daha da soğudukça... ...vücut işlevlerinin çoğu yavaşlayarak duruyor.
Ben kahvemi bir çevirme kollu kahve değirmeni ile öğütürüm.
Hâlâ bir şikâyetin olduğunu hissediyorum. Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, ortaya çık ve söyle.