Examples of using "Grease" in a sentence and their turkish translations:
Yağ alev aldı.
Bir yağ lekesi var.
Makine, yağdan tıkanmış.
Ağlamayan çocuğa meme verilmez.
- Hiçbir şey arama, hiçbir şey bulma.
- Hiçbir şey aramazsan hiçbir şey bulmazsın.
Rüşvet vermedikçe, o politikacı seninle görüşmez.
Aşama 1. 0.5 litre bitkisel yağı (herhangi bir içyağı veya yağın ve içyağının bir karışımı) yüksek ateşte çömlekte ısıtın, 400 gram doğranmış soğan ekleyin, soğanlar sarı bir renge ulaşana kadar kızartın, sonra da 1 kilogram et (hangi cins olursa olsun) ekleyin.