Examples of using "Palm" in a sentence and their turkish translations:
- Tom'a rüşvet verdim.
- Tom'a para yedirdim.
Biz palmiye şarabı üretiyoruz.
El falıyla ilgileniyorum.
Bir palmiye ağacının dibinde palmiye fidesi yetişir.
Tom avuç içini okuttu.
Avuç içini okuyayım.
Avucunu görmeme izin ver.
Bir palmiye ağacına tırmanıyorum.
Biz palmiye ağacına tırmanıyoruz.
Palmiye yağı yağmur ormanlarını yok ediyor.
O, palmiye ağaçlarını nasıl dikeceğini bilir.
Palmiye ağaçları genelde ne kadar uzar?
Savun. Avucunun topuğuyla vur,
Tom arka bahçesine bir palmiye dikiyor.
Tariflerimde genelde palmiye özütü kullanırım.
Cihaz elinizin avucuna sığar.
Palmiye ağaçları gibi yabancı bitkilerin tanıtımı ekosistemlere zarar verebilir.
Avucumun içinde bir kıymık var.
Rüşvet vermedikçe, o politikacı seninle görüşmez.
Palmiye yağı üretimi Endonezya'da ormansızlaşmanın önde gelen nedenidir.
Bu tropik adanın palmiye ağaçları ile kaplı güzel beyaz kumlu plajları var.
Bir misk kedisi bu ağacı sahiplenmek için elinden geleni yapıyor.
Gökyüzünü avuçlarınızın arasına almayı denemeyin.
Tom'un yeni köpek yavrusu avucunun içine sığabilecek kadar küçük.