Examples of using "Grave" in a sentence and their turkish translations:
Onun mezarı orada.
O büyük tehlikede.
Babamın mezarını ziyaret ettim.
Kendi mezarını kazıyor.
Onlar bir mezar kazdı.
Tom, Mary'nin mezarını ziyaret etti.
Büyük tehlikedesin.
O ciddi bir tehlike içinde.
Durum önemli.
Bu, Tom'un mezarı.
Onun mezarı orada.
Onun mezarı orada.
Önemli endişelerim var.
O, kendi mezarını kazıyor.
O ciddi bir hata yaptı.
Başkanın ciddi sorumlulukları var.
Tom önemli bir hata yaptı.
Sen vahim bir hata yapıyorsun.
Biz babamızın mezarını ziyaret ettik.
Bu büyük bir hata.
Tom ciddi tehlike altında.
Sami bazı ciddi zorluklarla karşı karşıya kaldı.
Tom bu mezarda yatıyor.
Tom Mary'nin mezarına çiçekler koydu.
Şimdi bir ayağımız çukurda.
Annenin mezarı üzerine tükürüyorum!
Tom kendi mezarını kazıyor.
Kendi mezarını kazıyorsun, Tom.
Uluslararası durum önemli hâle geliyor.
Onun hayatı ciddi bir tehlike içinde.
Ben senin mezarının üzerinde dans edeceğim.
Sen ciddi görünüyorsun.
Onlar onu mezarına gömdüler.
Açıkçası bu ciddi bir hataydı.
Onu mezarıma taşıyacağım.
O, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.
Onun ölümü yakın.
Dünya ekonomisi büyük tehlike altında.
- O elden ayaktan düştü.
- Onun bir ayağı çukurda.
- Onun bir gözü toprağa bakıyor.
- Onun bir ayağı mezarda.
- O, ölüme yaklaştı.
Tom'un sırrı kendisiyle beraber mezara gitti.
Tom Mary'nin mezarına bazı çiçekler koydu.
Tom, Mary'nin mezarına çiçek koydu.
Basit ahşap haç Tom'un mezarını işaret ediyor.
Tom köpeği için bir mezar kazdı.
Sırlarını mezara götürdü.
Tom'un bir ayağı çukurda.
Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.
Leyla, Sami'yi sığ mezara gömdü.
Tom Mary'nin mezarını bulamadı.
Tom işaretsiz bir mezara gömüldü.
ya adam kendisi için mezar yaptırıyor
Kötü haber söylendiğinde o ciddi görünüyordu.
Durum ciddi.
Oda hâlâ mezar kadar sessizdi.
Ben bugün dedemin mezarını ziyarete gittim.
Ben otuz yıldır bir mezar kazıcısıydım.
Hayat içinde döndüğüm mezardır.
Bugün büyükbabamın mezarını ziyaret edeceğim.
Sami, Leyla'nın oğlunu erkenden bir mezara gönderdi.
Sami dedesinin mezarı başında Yasin okudu.
Şamanlarda mezarı mertebesine ve konumuna göre
Çocuk ölü hayvan için bir mezar kazdı.
O, kararına ciddi bir hata olarak baktı.
Çocuk ölü hayvan için bir mezar kazdı.
Oğlan ölü hayvan için bir mezar kazdı.
Sami, saçlarının bir kısmını Leyla'nın mezarına koydu.
Bu önemli bir konu.
Babasının mezarını ziyaret etmek Tom için çok önemlidir.
- Başkaları için mezar kazanlar orada düşerler.
- Eştiğin kuyuya kendin düşersin.
Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.
Tom, annesinin mezarını ziyaret etmek için mezarlığa gitti.
Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.
O sadece babasının mezarından önce sürekli ağladı.
Başkaları için mezar kazanlar oraya kendileri düşerler.
Bütün gece ziyafet çekebilirsin ama gün ağarmadan önce mezarına geri dönebilirsin!
Polis, Tom'un cesedin ahırın arkasındaki sığ bir mezarda buldu.
Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
sonrasında onu kendi mezarını kazmaya zorlar ve kellesini alır, takipçilerini ise kazığa oturtturur.