Translation of "Garage" in Turkish

- I am painting the garage.
- I'm painting the garage.

Garajı boyuyorum.

- Someone's in our garage.
- Somebody is in our garage.

Garajımızda biri var.

The garage was empty.

Garaj boştu.

Go to the garage.

Garaja git.

What's in the garage?

Garajda ne var?

It's in the garage.

Garajda.

The garage is dusty.

Garaj tozlu.

Secure the garage door.

- Garaj kapısını güvenceye alın.
- Garaj kapısını sağlama alın.

- My car's in the garage.
- My car is in the garage.

Arabam garajda.

- Has the flat got a garage?
- Does the flat have a garage?

Apartman dairesinin bir garajı var mı?

I am closing the garage.

Ben garajı kapatıyorum.

Let's look in the garage.

Garaja bakalım.

I am painting my garage.

Garajımı boyuyorum.

Both garage doors were open.

Her iki garaj kapısı açıktı.

The garage was completely destroyed.

Garaj tamamen yıkıldı.

Do you have a garage?

Bir garajın var mı?

The freezer's in the garage.

Dondurucu garajda.

I looked around the garage.

Garajın etrafına baktım.

Tom owned a parking garage.

Tom'un bir otoparkı vardı.

He went to the garage.

Garaja gitti.

- There are two cars standing in his garage.
- There are two cars in his garage.
- He has two cars in his garage.

Onun garajında iki arabası var.

- Tom put everything back in the garage.
- Tom put everything back into the garage.

Tom her şeyi tekrar garaja koydu.

It all started in the garage

Her şey garaj da başlamıştı

Put the car into the garage.

Arabayı garaja koyun.

Tom is working at the garage.

Tom garajda çalışıyor.

Let's keep that in the garage.

- Onu garajda tutalım.
- Şunu garajda tutalım.

Tom made us clean the garage.

Tom garajı bize temizletti.

I need you in the garage.

Garajda sana ihtiyacım var.

I just finished cleaning the garage.

Az önce garajı temizlemeyi bitirdim.

We have a two-car garage.

İki arabalık bir garajımız var.

I helped Tom paint his garage.

Tom'un garajını boyamasına yardım ettim.

Tom backed out of the garage.

- Tom garajdan geri geri çıktı.
- Tom garajdan çıkmıştı.

My car is at David's garage.

Arabam David'in garajında.

Help me clean out the garage.

Garajı temizlememe yardım et.

The firefighters arrived in the garage.

İtfaiyeciler garaja ​​geldiler.

Tom's car is in the garage.

Tom'un arabası garajda.

Has the house got a garage?

Evin bir garajı var mı?

My father is sweeping the garage.

Babam garajı süpürüyor.

The car is in the garage.

Araba garajda.

Tom's house doesn't have a garage.

Tom'un evinin bir garajı yok.

Cleaning the garage wasn't much fun.

Garajı temizlemek çok eğlenceli değildi.

Tom is a parking garage attendant.

Tom bir otopark görevlisidir.

Let's go back to the garage.

Garaja geri gidelim.

Tom goaded Mary toward the garage.

Tom Mary'yi garaja doğru itti.

I forgot it in the garage.

- Garajda unuttum.
- Onu garajda unuttum.

Tom followed me to the garage.

Tom beni garaja kadar takip etti.

Tom's car isn't in the garage.

Tom'un arabası garajda değil.

My car is in the garage.

Arabam garajda.

Put my car in the garage.

Arabamı garaja koy.

My house doesn't have a garage.

Evimin garajı yok.

Sami dragged Layla into the garage.

Sami, Leyla'yı garaja sürükledi.

Moreover, in the garage of his house

Üstelik evinin garajında

He backed his car into the garage.

Arabasını garaja geri götürdü.

She backed her car into the garage.

Arabasını garaja koydu.

Their job is to clean the garage.

Onların işi garajı temizlemektir.

How many cars can this garage hold?

Bu garaja kaç tane araba sığabilir?

I drove the car into the garage.

Arabayı garaja sürdüm.

Tom had his kids paint the garage.

Tom çocuklarına garajı boyattı.

There are two cars in his garage.

Garajında iki araba var.

I have a garage that needs cleaning.

Temizlenmesi gereken bir garajım var

Tom backed his car into the garage.

Tom arabasını garaja geri geri girdirdi.

I bought this at a garage sale.

Bunu bir garaj satışından aldım.

Tom put the car in the garage.

Tom arabayı garaja koydu.

Tom built a room above the garage.

Tom garajın üstüne bir oda inşa etti.

Tom has been sleeping in my garage.

Tom benim garajımda uyuyor.

That garage has room for two automobiles.

O garaj iki otomobil alacak yere sahip.

Dan's car was missing from the garage.

Dan'ın arabası garajdan eksikti.

Dan put everything back in the garage.

Dan her şeyi garaja geri koydu.

Tom has three cars in his garage.

Tom'un garajında üç arabası var.

This house has a two-car garage.

Bu evin iki arabalık garajı var.

Tom cleaned the garage all by himself.

Tom garajı tamamen tek başına temizledi.

You'll have to stay in the garage.

Garajda kalmak zorunda kalacaksın.

I want this building for a garage.

Bu binayı bir garaj için istiyorum.

The boys' bicycle is in the garage.

Çocuğun bisikleti garajdadır.

I rented a house with a garage.

Garajı olan bir ev kiraladım.

I left the car in the garage.

Arabayı garajda bıraktım.

Tom has finished cleaning out the garage.

Tom garajı temizlemeyi bitirdi.

Tom keeps his tools in the garage.

Tom aletlerini garajda tutuyor.

I bought it at a garage sale.

Bunu bir garaj satışında aldım.

Tom saw Mary's car in the garage.

Tom garajda Mary'nin arabasını gördü.

Tom parked his car in the garage.

Tom arabasını garaja park etti.

We've hired Tom to paint our garage.

Garajımızı boyaması için Tom'u ücretle tuttuk.

Tom stole Mary's car from her garage.

Tom, Mary'nin arabasını garajından çaldı.

Sami found Farid hanging in the garage.

Sami, Ferit'i garajda asılı buldu.

Mary was found dead in her garage.

Mary, garajında ölü bulundu.

Tom was found dead in his garage.

Tom garajında ​​ölü bulundu.

I have a workshop in my garage.

Garajımda bir atölyem var.

Sami's body was found in the garage.

Sami'nin cesedi garajda bulundu.

Sami transformed his garage into an office.

Sami, garajını ofise dönüştürdü.

Sami lit a fire in the garage.

Sami garajda bir ateş yaktı.

Sami put the car in the garage.

Sami arabayı garaja koydu.

Tom spent all morning cleaning the garage.

Tom bütün sabahı garajı temizlemekle geçirdi.

Sami's body lied decaying in the garage.

Sami'nin cesedi garajda çürümeye yatmıştı.

Sami put his car in the garage.

Sami arabasını garaja koydu.

What were you doing in the garage?

Garajda ne yapıyordun?

Tom turned his garage into an office.

Tom garajını ofise çevirdi.

Tom is in the garage, isn't he?

Tom garajda, değil mi?

No weapon was found in Tom's garage.

Tom'un garajında hiç silah bulunmadı.