Examples of using "Forests" in a sentence and their turkish translations:
ve sık ormanların bulunduğu bir yerdir.
ormanları sular.
ormanları mümkün olduğunca eski haline getirerek,
Yabanî hayvanlar ormanda yașar.
- Ormanlarımız muhafaza edilmeli.
- Ormanlarımız korunmalıdır.
Arjantin ormanlarına gece çöküyor.
Dünya ormanlarla kaplıdır.
Yeşil ormanlarda altın vardır.
- Ağaç kesme ülkenin ormanlarını perişan etti.
- Ağaç kesilmesi ülkenin ormanlarını tahrip etti.
Ördekler ormanda yaşamazlar.
1,2 milyondan fazla ormandan gelen veri ile
- Ormanların dikimi çevre için iyidir.
- Ormanların dikilmesi çevreye yarar sağlar.
- Ağaç dikilmesi çevre için iyidir.
- Ağaç dikilmesi çevre için yararlıdır.
Bizimle Bohemian ormanlarına gel!
Ne yazık ki ormanlar bu alanı sağlamak için yok ediliyor
Su, ormanlar ve madenler önemli doğal kaynaklardır.
Dünyada dağlar, ormanlar, tarım arazileri, hayvanlar ve insanlar vardır.
Torunların için ormanlarla ilgilen.
Ormanlar dünya yüzünün %9.4'ünü kaplar.
Torunlarınız adına ormanları kurtarın.
Kırmızı böğürtlen İsveç ormanlarında boldur.
Orta Amerika'da, ormanların yerini sığır çiftlikleri alıyor.
Brezilya, dünyadaki yağmur ormanlarının üçte birine sahiptir.
Ayılar ormanlarda yaşar ve insanlardan hoşlanmazlar.
Bir grup yağmur ormanlarını korumak için bir kampanya başlattı.
Sami hayatını bu harika el değmemiş ormanları korumaya adamıştır.
Dünyadaki orman kaybını durdurabilirsek
değişiklikleri nedeniyle 2000 yılında hayatta kalamayacak . Nasıl hayatta kalırız?
İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.
bu sayede ormanlarda bir sürü çeşit meyve ile karşılaşabiliriz
Japonya birçok dağları olan ve neredeyse hiç ormanları olmayan bir adalar grubudur.
Doğal tik ormanları sadece dört ülkede bulunur: Hindistan, Laos, Burma ve Tayland.
Ormanlarla çevrili bir nehir boyunca bir yolda bisiklet sürme gerçekten moral verici.
Artık güvende, biraz da akıllandı. Bu yoğun, karanlık yağmur ormanlarında ayrı düşmemek zor olabiliyor.
Akdeniz ormanlarında birçok çeşit ağacımız var: meşe, çam, söğüt, dişbudak, karaağaç ve diğerleri.