Translation of "Details" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Details" in a sentence and their turkish translations:

Analyze the details,

detayları analiz etmeleri,

I want details.

- Ayrıntıları istiyorum.
- Ben detayları istiyorum.

Show more details.

Daha fazla ayrıntı göster!

Details are sketchy.

Detaylar kabataslak.

- Tom gave no further details.
- Tom gave no other details.
- Tom didn't give any other details.

Tom başka ayrıntılar vermedi.

- Tom didn't provide further details.
- Tom provided no further details.

Tom daha fazla ayrıntı sağlamadı.

- Tom didn't give further details.
- Tom offered no further details.

Tom daha fazla ayrıntı vermedi.

I went into details.

Ben detaylara girdim.

Give me the details.

- Bana detayları ver.
- Bana ayrıntıları ver.

Get me the details.

Bana detayları alın.

Spare me the details.

- Detayları geç.
- Bana ayrıntıları anlatma.
- Ayrıntıları atla.

These details are irrelevant.

Bu detaylar alakasız.

Give me some details.

Bana bazı ayrıntılar ver.

Check back for details.

Detaylar için tekrar kontrol edin.

The details are confidential.

Detaylar gizlidir.

No details were discussed.

Hiçbir ayrıntı tartışılmadı.

Stay tuned for details.

Ayrıntılar için bizden ayrılmayın.

Click here for details.

- Ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
- Ayrıntılı bilgi için burayı tıklayın.

Here are the details.

İşte ayrıntılar.

I need more details.

Daha fazla ayrıntıya ihtiyacım var.

Contact Tom for details.

Detaylar için Tom'a ulaşın.

The details aren't necessary.

Ayrıntılar gerekli değil.

Details weren't immediately available.

Ayrıntılar hemen hazır değildi.

Focus on the details.

Ayrıntılara odaklan.

Give us the details.

Bize ayrıntıları verin.

I want the details.

Ben ayrıntıları istiyorum.

Tell me the details.

Bana detayları anlat.

Tom didn't give details.

Tom detayları vermedi.

I have no details.

Ayrıntılarım yok.

Tom wouldn't provide details.

Tom ayrıntıları sağlamazdı.

My friends wanted details.

Arkadaşlarım ayrıntıları istedi.

I noticed strange details.

Garip ayrıntılar fark ettim.

Here are some details.

İşte bazı ayrıntılar.

No details were offered.

Hiçbir ayrıntı sunulmadı.

I wanted more details.

Daha fazla ayrıntı istiyordum.

I want more details.

Ben daha fazla ayrıntı istiyorum.

Let me know the details.

Bana ayrıntıları bildirin.

I didn't go into details.

Detaylara girmedim.

I won't go into details.

Ayrıntılara girmeyeceğim.

Spare me the grisly details.

Bana dehşet verici ayrıntıları ver.

I don't know the details.

Ayrıntıları bilmiyorum.

I know all the details.

Bütün ayrıntıları biliyorum.

Tom will handle the details.

Tom ayrıntıları ele alacak.

I'm going to need details.

Ayrıntılara ihtiyacım olacak.

Let's arrange the details later.

Detayları daha sonra organize edelim.

It's difficult to remember details.

Ayrıntıları hatırlamak zor.

No details have been announced.

Hiçbir ayrıntı duyurulmadı.

Contact Tom Jackson for details.

Ayrıntılar için Tom Jackson'la bağlantı kurun.

Additional details weren't immediately available.

Fazladan detaylar hemen mevcut değil.

Tom gave no additional details.

Tom hiçbir ek ayrıntı vermedi.

Tom pays attention to details.

Tom ayrıntılara dikkat ediyor.

The details are still unclear.

Ayrıntılar hala belirsiz.

Would you like more details?

Daha fazla ayrıntı ister misiniz?

These are my contact details.

Bunlar benim iletişim bilgilerim.

Tom declined to provide details.

Tom ayrıntıları temin etmeyi reddetti.

Tom declined to give details.

Tom detayları vermeyi reddetti.

No financial details were disclosed.

Hiçbir mali ayrıntı açıklanmadı.

Further details are presented below.

Daha fazla ayrıntılar aşağıda sunuluyor.

Tom skipped many important details.

Tom birçok önemli ayrıntıları atladı.

Tom didn't provide further details.

Tom daha fazla ayrıntı sağlamadı.

Details are still being finalized.

Ayrıntılar hâlâ sonuçlandırılıyor.

No further details were available.

Daha fazla ayrıntı mevcut değildi.

These details won't be published.

Bu ayrıntılar yayınlanmayacak.

Tom didn't have further details.

Tom'un daha fazla ayrıntıları yoktu.

Tom didn't give further details.

Tom daha fazla ayrıntı vermedi.

The details really don't matter.

Ayrıntılar gerçekten önemli değil.

For further details, read below.

Daha fazla ayrıntı için aşağıyı oku.

Don't quibble about the details.

Detaylar hakkında kaçamaklı cevap verme.

Tom provided few other details.

Tom birkaç başka detay sağladı.

Tom didn't provide any details.

Tom herhangi bir ayrıntı sağlamadı.

No further details were given.

Daha fazla ayrıntı verilmedi.

There are no further details.

Daha fazla ayrıntı yok.

Please see below for details.

Lütfen ayrıntılar için aşağıya bakınız.

Tom gave no further details.

Tom başka ayrıntılar vermedi.

No other details were given.

Başka ayrıntılar verilmedi.

No details were made public.

Hiçbir ayrıntı açıklanmadı.

Don't skip over any details.

Herhangi bir ayrıntıyı atlamayın.

I'm not going into details.

Ayrıntılara girmiyorum.

Are there any more details?

Daha fazla ayrıntı var mı?

Tom gave no other details.

- Tom başka ayrıntılar vermedi.
- Tom fazladan ayrıntı vermedi.

We have all the details.

Biz tüm ayrıntılara sahibiz.

Tom left out no details.

Tom hiçbir ayrıntıyı atlamadı.

Tom didn't get into details.

Tom ayrıntılara girmedi.

I don't have any details.

Hiçbir ayrıntım yok.

Tell me all the details.

Bana bütün detayları söyle.

Don't bother me with details.

Detaylarla benim canımı sıkmayın.

Tom didn't give me details.

Tom bana detayları vermedi.

Tom scribbled down some details.

Tom bazı ayrıntıları karaladı.

Tom remembered all the details.

- Tom tüm ayrıntıları hatırladı.
- Tom her ayrıntıyı hatırladı.

These details captured my attention.

Bu detaylar dikkatimi çekti.

Please send us more details.

Lütfen bize daha fazla ayrıntı gönderin.

I didn't ask for details.

Ben ayrıntıları istemedim.

Let's not go into details.

Ayrıntıya girmeyelim.

Give me all the details.

Bana tüm ayrıntıları verin.

Tom doesn't know the details.

Tom detayları bilmiyor.

Tom couldn't recall the details.

Tom detayları hatırlayamadı.

Call Tom for more details.

Daha fazla ayrıntı için Tom'u arayın.

Tell us all the details.

- Bize tüm detayları anlat.
- Bize tüm detayları anlatın.