Translation of "Deserved" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Deserved" in a sentence and their turkish translations:

- Tom deserved it.
- Tom deserved that.

Tom bunu hak etti.

- Tom deserved the prize.
- Tom deserved the award.

Tom ödülü hak etti.

He deserved it.

O bunu hak etti.

I deserved it.

- Bunu hak ettim.
- Bunu hak etmiştim.

They deserved it.

Onu hak ettiler.

I deserved that.

Ben onu hak ettim.

I deserved better.

Ben daha iyisini hak ettim.

You deserved that.

Onu hak ettin.

Tom deserved that.

Tom onu hak etti.

Tom deserved better.

Tom daha iyisini hak etti.

You deserved better.

Daha iyisini hak ettin.

We deserved it.

Biz onu hak ettik.

Layla deserved better.

Leyla daha iyisini hak etti.

Sami deserved this.

Sami bunu hak etti.

Tom deserved the punishment.

Tom cezayı hak etti.

I deserved that promotion.

O terfiyi hak ettim.

She deserved a prize.

O bir ödülü hak etti.

She deserved the prize.

O, ödülü hak etti.

Tom deserved a prize.

Tom bir ödül hak etti.

Tom deserved the prize.

Tom ödülü hak etti.

You deserved to win.

- Kazanmayı hak ettin.
- Sen kazanmayı hak ettin.
- Kazanmayı hak ettin sen.

- You deserved a whipping like that!
- You deserved that kind of whipping!

Böyle bir kırbacı hak ettin.

She got what she deserved.

Hak ettiğini buldu.

I guess I deserved that.

Bunu hak ettiğimi tahmin ediyorum.

You deserved everything you got.

Aldığın her şeyi hak ettin.

Tom deserved better than that.

- Tom bundan daha iyisine layıktı.
- Tom bundan daha iyisini hak etti.

Tom deserved what he got.

Tom aldığını hak etti.

Tom deserved everything he got.

Tom aldığı her şeyi hak etti.

Tom deserved more than that.

Tom ondan daha fazlasını hak etti.

You deserved what you got.

Sen aldığını hak ettin.

I'm sure you deserved it.

Bunu hak ettiğine eminim.

I think we deserved it.

Ben bunu hak ettiğimizi düşünüyorum.

He deserved to be hanged.

O asılmayı hak etti.

Tom got what he deserved.

Tom hak ettiğini aldı.

We got what we deserved.

Hak ettiğimizi aldık.

Layla deserved to be happy.

Leyla mutlu olmayı hak etti.

Tom deserved to be happy.

Tom mutlu olmayı hak etti.

Layla deserved to be hated.

- Leyla nefret edilmeyi hak etti.
- Leyla nefret edilmeyi hak ediyordu.

- I don't think I deserved that.
- I don't think that I deserved that.

- Ben bunu hak ettiğimi sanmıyorum.
- Ben onu hak ettiğimi sanmıyorum.

- I don't think I deserved it.
- I don't think that I deserved it.

Ben onu hak ettiğimi sanmıyorum.

- She got what she deserved.
- He got what he deserved.
- That serves him right.

- Hak ettiğini aldı.
- Hak ettiğini buldu.

- She deserved it.
- She earned it.

O onu hak etti.

His crime deserved the death penalty.

- Onun suçu ölüm cezasını hak etti.
- İşlediği suç ölüm cezasına layıktı.

Tom got exactly what he deserved.

- Tom layığını buldu.
- Tom tamamen hak ettiğini aldı.

Netherlands so deserved the World Cup.

Hollanda böylece Dünya kupasını kazandı.

Tom deserved the punishment he got.

Tom aldığı cezayı hak etti.

Fadil got exactly what he deserved.

Fadıl hak ettiğini tam olarak aldı.

You always deserved to get good grades.

- Her zaman iyi notlar almaya layıktın.
- Her zaman iyi notlar almaya layıktınız.
- Her zaman iyi notlar almayı hak ederdiniz.
- Her zaman iyi notlar almayı hak ederdin.

Tom felt that he deserved an explanation.

Tom bir açıklamayı hak ettiğini hissetti.

Tom deserved to be treated with respect.

Tom saygıyla davranılmayı hak etti.

- I deserved it.
- I had it coming.

Bunu hak etmiştim.

Tom gave Mary more credit than she deserved.

Tom Mary'ye hak ettiğinden daha fazla itibar etti.

- I don't think that I deserved the punishment I got.
- I don't think I deserved the punishment I got.

Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.

- You deserved it.
- You've earned it.
- You earned it.

- Sen bunu hak ettin.
- Onu hak ettin.

The boy deserved praise for saving the child's life.

Genç, çocuğun hayatını kurtardığı için övgüyü hak etti.

- Tom deserves that.
- Tom deserves this.
- Tom deserved that.

Tom bunu hak ediyor.

If Mary slapped Tom, I'm sure he deserved it.

Mary, Tom'u tokatladıysa hak ettiğine eminim.

It was a long week that no one deserved.

Kimsenin hak etmediği uzun bir haftaydı.

I couldn't give her the life that she deserved.

Ona hak ettiği hayatı veremedim.

Fortunately, the City of Newark decided that Newarkers deserved better,

Şansımıza, Newark şehri Newarklıların daha iyisini hak ettiğine karar verdi

- You got what you deserved.
- You got what you deserve.

Hak ettiğini aldın.

I am sure your promotion was timely and well deserved.

Terfinin zamanında ve haklı olduğundan eminim.

Tom certainly hadn't done anything that deserved that kind of punishment.

Tom kesinlikle o tür cezayı hak edecek bir şey yapmadı.

- I deserve it.
- I deserve that.
- I deserve this.
- I deserved that.

Ben bunu hak ediyorum.

Sami believed he deserved more than what he had been given in life.

Sami, hayatta elde ettiğinden daha fazlasını hak ettiğine inanıyordu.