Examples of using "Considering" in a sentence and their turkish translations:
Düşünmeye değer.
Ben istifa etmeyi düşünüyorum.
Bu düşünmeye değer.
Biz onu düşünüyoruz.
Onu düşünüyorum.
aslında Ayasofya'ya bakılınca
Bu dikkate değer bir şey değil.
O düşünmeye değer bir şey.
Bütün olasılıkları düşünüyorum.
Ben bunu ciddi şekilde düşünüyorum.
Bunu ciddi olarak düşünüyorum.
Bu sorun, düşünülmeyi hak ediyor.
Biz hâlâ onu düşünüyoruz.
Seçeneklerimi düşünüyorum.
Değişimi düşünüyorum.
Tom bunu düşünüyor.
Layla boşanmayı düşünmeye başladı.
Bunu yapmayı düşünüyorum.
Sami boşanmayı düşünüyordu.
- Tom'a dava açmayı düşünüyorum.
- Tom'u mahkemeye vermeyi düşünüyorum.
Fransızca dersi vermeyi düşünüyorum.
Plan değerlendirmeye değer.
Amcasını ziyaret etmeyi düşünüyor.
Onlarla gitmeyi düşünüyorum.
Belki bu düşünmeye değer bir şey.
Denizci olmayı düşünüyor.
- Teklifini düşünüyordum.
- Teklifinizi düşünüyordum.
- Teklifini düşünüyordum.
- Teklifinizi düşünüyordum.
Tom farklı olasılıkları düşünüyor.
Tom bunu ciddi şekilde düşünüyor.
Hayatını değiştirmeyi düşünüyor.
Evlenmeyi ciddi olarak düşünüyorum.
Ben bir kat mülkiyeti almayı düşünüyorum.
Başka ne düşünüyorsun?
Tom onu yapmayı düşünüyor.
Tom'un teklifi düşünmeye değer.
Tom seçeneklerini düşünüyor.
Dan boşanmayı düşünüyordu.
Onun önerisi dikkate değer.
Tom'un önerisi düşünmeye değer.
Ben onu yapmamayı düşünüyorum.
Tom, Mary'yi dava etmeyi düşündüğünü söyledi.
Ciddi ciddi gitmeyi düşünmüyorsun, değil mi?
tüm seçeneklerinizi dikkate almayı
Tom yaşına göre iyi yaptı.
Hükümet vergi kesintilerini düşünüyor.
Hükümet, vergi indirimlerini düşünüyor.
Bunu ciddi olarak düşünüyor olamazsın.
Tom orduya katılmayı düşünüyor.
Tom Boston'a gitmeyi düşünüyor.
Tom ve Mary boşanmayı düşünüyorlar.
Yaşı düşünülünce genç gözüküyor.
Boston'a geri gitmeyi düşünüyorum.
Ben boşanma davası açmayı ciddi olarak düşünüyorum.
Cidden Boston'a taşınmayı düşünüyorum.
Ciddi olarak işimi bırakmayı düşünüyorum.
Okul disiplin eylemi düşünüyor.
Benzerlikleri dikkate alarak başlayalım.
Avustralya'ya taşınmayı ciddi olarak düşünüyorum.
Yaşına göre iyi iş çıkardı.
Gelecek yıl Amerika'da eğitim yapmayı düşünüyorum.
Yaşını göz önünde bulundurursak, o çok güçlü görünüyor.
Bu düşünmeye değer tek alternatif.
Bunu düşündüğüme bile inanamıyorum.
Tom önerimizi ciddi şekilde düşündüğünü söylüyor.
Bence önerisi düşünmeye değer.
Dan sonsuza dek Londra'da yaşamayı düşünüyor.
Tom bir koçluk işi almayı düşünüyor.
Onu yapmayı düşündüğüne inanamıyorum.
Tom işinden ayrılmayı düşündüğünü söylüyor.
Tom bir köpek almayı düşündüğünü söyledi.
Hızlı okuma kursuna gitmeyi düşünüyorum.
Meseleyi nasıl halledeceğimi düşünüyorum.
Beni iş için düşündüğün için teşekkür ederim.
Tom, Boston'daki amcasını ziyaret etmeyi düşünüyor.
Tom, ciddi olarak işini kapatmayı düşünüyor.
Avrupa birliği plastik torbaları yasaklamayı düşünüyor.
Park Caddesi'nde bir ev satın almayı düşünüyorum.
Tom okuldan ayrılmayı düşündüğünü söylüyor.
- Kafandaki evi aldın mı?
- Düşündüğün evi aldın mı?
O hiçbir tecrübesi olmadığını düşünüyor.
Birkaç gün daha takılmayı düşünüyorum.
Tom onu düşünüyor.
Deneyim eksikliği düşünülünce Tom çok iyi yapıyor.
Saatin kaç olduğu göz önüne alındığında, süpermarket nispeten boştu.
İnsanları mutlu eden şeyin ne olduğunu düşünmeye değer.
Şimdi, yetkililer mesafeyi sınırlamak için neler yapabileceklerini düşünüyor.
Tom satın almayı düşündüğü arabayı almaktan vazgeçti.
Hayatımdaki erkeksizlik nedeniyle, lezbiyen olmayı düşünüyorum.
Sizin için hangi ürünün doğru olduğunu düşünürken bu özellikle önemlidir.
Tom'un üçüncü evliliği mutsuzdu ve hâlâ bir kez daha boşanmayı düşünüyordu.
Üçüncü evliliğinden mutsuzdu ve yine boşanmayı düşünüyordu.
Başlarından geçenleri düşününce onların çok cesur olduklarını düşünüyorum.
Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı
Çalışmak zorunda oldukları saatleri düşünerek öğretmenlerin çoğu iyi geçinmiyor.
Ne kadar süredir Fransızca çalıştığım göz önüne alındığında onu daha iyi konuşabilmeliyim.
Osmanlı baskınından sonra Sultan 2.Mehmed ile yapmış olduğu
Park Caddesi'nde bir ev satın almayı düşünüyorum.
Bütün gün yediğim şeyin sadece bir dilim ekmek olduğunu düşünürsek ben gerçekten o kadar aç değilim.