Examples of using "Combine" in a sentence and their turkish translations:
Bunları bağdaştırmak zor.
Senin teori ile pratiği birleştirmen gerekiyor..
Hidrojen ve oksijen birleşerek suyu oluşturur.
İşi zevkle birleştirmek zordur.
Tek parça yapmak için tüm parçaları birleştirin.
Karıştırma kabında tüm malzemeyi birleştirin.
Bu ölçümleri karmaşık bilgisayar modelleriyle birleştiriyorlar
Tekil atomlar, molekülleri oluşturmak için diğer atomlarla birleşebilirler.
İşini aile hayatınla birleştirsen iyi olur.
Güneyde, Venedik ve Ceneviz filoları
Bunları bu şekilde birleştirirsen; 14 girişli bir USB çoklayıcı elde edersin.
Bilgisayar oyunları multimedya yazılımlarına örnektir çünkü metin, resim, animasyon, video ve ses içerir.
Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum.