Translation of "Comb" in Turkish

0.121 sec.

Examples of using "Comb" in a sentence and their turkish translations:

- Where is my comb?
- Where's my comb?

- Tarağım nerede?
- Benim tarağım nerede?

Comb your hair.

Saçını tara.

I like to comb my hair with this comb.

Bu tarakla saçlarımı fırçalamayı severim.

- Tom doesn't usually comb his hair.
- Tom usually doesn't comb his hair.

Tom genellikle saçlarını taramıyor.

I have a wooden comb.

Benim bir tahta tarağım var.

Should I comb your hair?

Saçını taramalı mıyım?

Did you comb your hair?

Saçını taradın mı?

This is a wooden comb.

Bu tahta bir tarak.

Do you have a comb?

Tarağın var mı?

I have to comb my hair.

- Saçımı taramalıyım.
- Saçımı taramak zorundayım.

I like to comb my hair.

Saçlarımı taramaya severim.

Tom forgot to comb his hair.

Tom saçını taramayı unutmuş.

Comb your hair before you go out.

Dışarı çıkmadan önce saçını tara.

He doesn't bother to comb his hair.

Saçını tarama zahmetine katlanmaz.

She knows how to comb her hair.

O, saçını nasıl tarayacağını biliyor.

You forgot to comb your hair, Tom.

Saçını taramayı unuttun, Tom.

Tom seldom bothers to comb his hair.

Tom kırk yılda bir saçını tarama zahmetine katlanır.

Wash your face and comb your hair.

Yüzünü yıka ve saçlarını tara.

He seldom bothers to comb his hair.

Nadiren saçını tarama zahmetine girer.

I brush my teeth; I comb my hair.

Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım.

I need a mirror to comb my hair.

Saçımı taramak için bir aynaya ihtiyacım var.

Do you want me to comb your hair?

Saçını taramamı ister misin?

Why do you need a comb if you're bald?

Eğer kelsen neden bir tarak kullanmaya ihtiyacın var?

Don't recommend a bald guy to buy a comb.

Kel bir adama tarak almayı önerme.

Lend me your comb for a minute, will you?

Bana tarağını bir dakika ödünç verir misin?

I have a wooden comb that I bought in Brazil.

Brezilya'dan aldığım tahta bir tarağım var.

Why do you need a comb if you have no hair?

Saçın yoksa neden bir tarağa ihtiyacın var?

You can use a fine-toothed comb to check for nits.

Bit yumurtalarını kontrol etmek için ince dişli bir tarak kullanabilirsiniz.

- I have to comb my hair.
- I have to do my hair.

Saçımı taramalıyım.

- She knows how to brush her hair.
- She knows how to comb her hair.

O, saçını nasıl tarayacağını biliyor.