Translation of "Chess" in Turkish

- They are playing chess.
- They're playing chess.
- They play chess.

- Onlar satranç oynuyorlar.
- Onlar satranç oynuyor.
- Satranç oynuyorlar.

- Chess is hard.
- Chess is difficult.

Satranç zordur.

- I enjoy playing chess.
- I enjoy chess.
- I like playing chess.

Satrançtan hoşlanırım.

- They are playing chess.
- They're playing chess.

Onlar satranç oynuyor.

I like chess.

Satranç severim.

They play chess.

Satranç oynuyorlar.

She played chess.

O, satranç oynadı.

Let's play chess.

Satranç oynayalım.

We played chess.

Biz satranç oynadık.

Tom likes chess.

Tom satrancı sever.

John likes chess.

John satranç sever.

Tom plays chess.

Tom satranç oynuyor.

- I love playing chess.
- I love to play chess.

Satranç oynamayı seviyorum.

- He beat me in chess.
- She beat me at chess.

O, beni satrançta yendi.

I enjoy playing chess.

Satranç oynamayı severim.

Do you play chess?

Satranç oynar mısın?

Tom doesn't like chess.

Tom satrançtan hoşlanmaz.

I like playing chess.

Satranç oynamayı severim.

We often play chess.

Biz sık sık satranç oynarız.

We were playing chess.

Satranç oynuyorduk.

Tom can't play chess.

Tom satranç oynayamaz.

We often played chess.

Biz sık sık satranç oynadık.

I'm terrible at chess.

Ben satrançta çok kötüyüm.

Tom likes playing chess.

- Tom satranç oynamayı sever.
- Tom satranç oynamayı seviyor.

I'm good at chess.

Ben satrançta iyiyim.

I play chess, too.

Ben de satranç oynarım.

I don't like chess.

Satrançtan hoşlanmam.

Does Tom play chess?

- Tom satranç oynar mı?
- Tom satranç oynuyor mu?

- Tom is very good at chess.
- Tom plays chess very well.

Tom çok iyi satranç oynuyor.

- I can't play chess.
- I don't know how to play chess.

Satranç oynayamam.

- Tom is pretty good at chess.
- Tom is quite good at chess.
- Tom isn't very good at chess.

Tom satrançta oldukça iyi.

- Tom is pretty good at chess.
- Tom isn't very good at chess.

Tom satrançta çok iyi değil.

Let's play chess another time.

Başka bir zaman satranç oynayalım.

I can't play chess yet.

Ben henüz satranç oynayamam.

He beat me in chess.

O, satrançta beni yendi.

I want to play chess.

Satranç oynamak istiyorum.

Tom and Mary played chess.

Tom ve Mary satranç oynadılar.

You used to love chess.

Satrancı severdin.

Tom wanted to play chess.

Tom satranç oynamak istedi.

How about playing chess tonight?

Bu gece satranç oynamaya ne dersin?

John is good at chess.

John satrançta iyidir.

Tom played chess with Mary.

Tom Mary ile satranç oynadı.

I want a chess set.

Bir satranç takımı istiyorum.

I beat him at chess.

Satrançta onu yendim.

Tom beat me at chess.

Tom satrançta beni yendi.

Tom is unbeatable at chess.

- Tom satrançta rakipsiz.
- Tom satrançta yenilemez.

Bring your own chess board.

Kendi satranç tahtanı getir.

She beat me at chess.

O, beni satrançta yendi.

They're both good chess players.

İkisi de iyi satranç oyuncuları.

We play chess every evening.

Biz her akşam satranç oynarız.

We played chess all night.

Biz bütün gece satranç oynadık.

Ken beat me at chess.

- Ken beni satrançta yendi.
- Ken satrançta beni yendi.

He plays chess very well.

- Çok iyi satranç oynar.
- Satrançı çok iyi oynar.

Japanese shogi corresponds to chess.

Japon shogi satranca karşılık gelir.

John liked to play chess.

Johannes satranç oynamaktan hoşlandı.

Tom liked to play chess.

Tom satranç oynamayı seviyordu.

Tom likes to play chess.

Tom satranç oynamayı seviyor.

Tom is good at chess.

Tom satrançta iyidir.

We played chess every morning.

Her sabah satranç oynadık.

I beat Tom at chess.

Satrançta Tom'u yendim.

I seldom lose at chess.

Satrançta nadiren kaybederim.

I'm very bad at chess.

Ben satrançta çok kötüyüm.

Tom doesn't play chess anymore.

Tom artık satranç oynamıyor.

Tom isn't good at chess.

Tom satrançta iyi değildir.

John wants to play chess.

John satranç oynamak istiyor.

I don't play chess anymore.

Artık satranç oynamıyorum.

You like chess, don't you?

Satrançtan hoşlanıyorsun, değil mi?

Do you still play chess?

Hâlâ satranç oynuyor musun?

Are you good at chess?

Satrançta iyi misin?

I'm getting better at chess.

- Satrançta daha iyiyim.
- Satrancımı geliştiriyorum.

We had fun playing chess.

Satranç oynarken eğlendik.

She's very interested in chess.

- Satranca çok ilgi duyuyor.
- Satrançla çok ilgileniyor.

Why don't we play chess?

Neden satranç oynamıyoruz?

- I am interested in chess these days.
- I'm interested in chess these days.

Bugünlerde satrançla ilgileniyorum.

- I am a very good chess player.
- I'm a very good chess player.

Çok iyi bir satranç oyuncusuyum.

- I didn't know you played chess.
- I didn't know that you played chess.

Satranç oynadığını bilmiyordum.

- Tom taught me to play chess.
- Tom taught me how to play chess.

Tom bana satranç oynamayı öğretti.

- Tom is better at chess than I am.
- Tom is a better chess player than I am.
- Tom plays chess better than me.

Tom satrançta benden daha iyidir.

Chess is a highly intellectual game.

Satranç son derece entelektüel bir oyundur.

Tom hardly ever loses at chess.

Tom neredeyse satrançta hiç kaybetmez.

I can defeat any chess player.

Herhangi bir satranç oyuncusunu yenebilirim.

I can't beat Tom at chess.

Tom'u satrançta yenemem.

I'm a pretty good chess player.

Ben oldukça iyi bir satranç oyuncusuyum.

We often played chess after school.

Biz okuldan sonra sık sık satranç oynadık.

I finally beat Tom at chess.

Sonunda Tom'u satrançta yendim.

Tom plays chess better than me.

Tom benden daha iyi satranç oynar.

Tom is playing chess with Mary.

Tom Mary ile satranç oynuyor.

They belong to the chess club.

Onlar satranç kulübüne üyedir.

Tom is very good at chess.

Tom satrançta çok iyi.

Tom knows how to play chess.

Tom nasıl satranç oynayacağını biliyor.

Chess is a very difficult game.

Satranç çok zor bir oyundur.

Chess helps improve reading and concentration.

Satranç okumayı ve konsantrasyonu geliştirmeye yardım eder.

Tom was good at playing chess.

Tom satranç oynamada iyiydi.

We often play chess after school.

Biz okuldan sonra sıklıkla satranç oynarız.