Examples of using "Canoe" in a sentence and their turkish translations:
Bu kano güvenli değil.
Bizim bir kanomuz var.
Biz bir kano kiraladık.
Tom bugün bir kano satın alabilir.
Tom kanoya çıktı.
Dev dalga Kanoyu sular altında bıraktı.
Belki de kanomu satmamalıyım.
Bir kano almak istiyorum.
Ben hiç kanoya binmedim.
Tom bugün bir kano satın alabilir.
Tom kanosuyla akıntıya karşı kürek çekmeye çalıştı.
Büyük bir dalga kanoyu devirdi.
Kano ile bir nehirden aşağıya doğru gittik.
Tom adadan Mary'nin kanosunda ayrıldı.
Tom asla tek başına kanosuyla dışarı çıkmaz.
Tom bir kano içerisinde nehrin aşağısına gitti.
Tom zar zor kanoyu devrilmekten kurtarabildi.
Tom kanoyu arabasının üstüne bağladı.
Tom ve Mary kanolarında nehrin aşağısına doğru sürüklendiler.
Kanoyu arabasının üstüne bağladı.
Üçümüz için kanoda yeterli yer olduğunu sanmıyorum.
Tom ve Mary kamp yapacak bir yer arayarak sahil boyunca kanolarını kullandılar.
Tom fırtına geçinceye kadar kanoyu evin içine koymamız gerektiğine karar verdi.
Bulabildiğimiz en büyük ağacı kestik böylece bir kano yapabildik.
Tom ve Mary onları son gördüğümde nehrin aşağısına doğru bir kanoda kürek çekiyorlardı.