Translation of "Climbed" in Turkish

Tom climbed down.

Tom indi.

- I've climbed Mt. Fuji.
- I have climbed Mt. Fuji.

Mt.Fuji'ye tırmandım.

He climbed Mt. Fuji.

O, Fuji Dağı'na tırmandı.

I climbed a tree.

Bir ağaca tırmandım.

I climbed the fence.

Çite tırmandım.

He climbed the stairs.

O merdivenlerden çıktı.

She climbed a tree.

O bir ağaca tırmandı.

I climbed Mt. Aso.

Ben Aso Dağı'na tırmandım.

I've climbed Mt. Aso.

Ben Aso dağına tırmandım.

Tom climbed the ladder.

Tom merdivene tırmandı.

Tom climbed the stairs.

Tom merdivenlere tırmandı.

Tom climbed the fence.

Tom parmaklığı tırmandı.

Tom climbed into bed.

Tom yatağa tırmandı.

Tom climbed the tree.

Tom ağaca tırmandı.

We climbed the stairs.

Merdivenden çıktık.

Carlos climbed the mountain.

Carlos dağa tırmandı.

Tom climbed the Kilimanjaro.

Tom, Kilimanjaro'ya tırmandı.

I climbed the ladder.

Ben merdivene tırmandım.

- I have never climbed Mt. Fuji.
- I've never climbed Mt. Fuji.

Ben Fuji Dağı'na hiç tırmanmadım.

- I have climbed Mt. Fuji before.
- I've climbed Mt. Fuji before.

Daha önce Fuji Dağı'na tırmandım.

- Tom climbed down from the tree.
- Tom climbed from the tree.

Tom ağaçtan indi.

They climbed down the tree.

Onlar ağaçtan indiler.

We climbed the steep slope.

Dik bir yamaca tırmandık.

We climbed a sharp slope.

- Keskin yokuşu tırmandık.
- Keskin bir yamaca tırmandık.

We climbed to the top.

Zirveye tırmandık.

I've climbed Mt. Fuji twice.

Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.

Tom climbed into his truck.

Tom kamyonuna tırmandı.

Tom climbed through the window.

Tom pencereden tırmandı.

I climbed over the fence.

Çitin üzerinden tırmandım.

He climbed over the fence.

O, çitin üzerine tırmandı.

He climbed into his car.

O, arabasına bindi.

I've never climbed this mountain.

Ben bu dağa hiç tırmanmadım.

He climbed up the ladder.

O, merdivene tırmandı.

Tom climbed out the window.

Tom pencereden dışarı çıktı.

Tom climbed up the ladder.

Tom merdivene tırmandı.

The squirrel climbed the tree.

Sincap ağaca tırmandı.

Tom climbed over the wall.

Tom duvara tırmandı.

The airplanes climbed very high.

Uçaklar çok yükseğe tırmandılar.

Tom climbed into the truck.

Tom kamyona tırmandı.

Tom climbed up the hill.

Tom tepeye tırmandı.

Tom climbed onto the roof.

Tom çatıya tırmandı.

Tom climbed down the ladder.

Tom merdivenden indi.

The British climbed the hill.

İngilizler tepeye tırmandı.

He slowly climbed the stairs.

O yavaşça merdivenleri tırmandı.

Tom climbed over the fence.

Tom çitin üzerine tırmandı.

Tom climbed into the canoe.

Tom kanoya çıktı.

Tom climbed up the tree.

Tom ağaca tırmandı.

- I have climbed Mt. Fuji three times.
- I've climbed Mt. Fuji three times.

Mt. Fuji'ye üç kez tırmandım.

Have you ever climbed Mt. Fuji?

Fuji Dağı'na hiç tırmandın mı?

The engineer climbed the telephone pole.

Mühendis telefon direğine tırmandı.

We climbed Mt. Fuji last summer.

Geçen yaz Fuji Dağı'na tırmandık.

The monkey climbed up a tree.

Maymun, bir ağaca tırmandı.

He climbed the tree without difficulty.

Zorlanmadan ağaca tırmandı.

Tom climbed down from the tree.

Tom ağaçtan indi.

They climbed Mt. Fuji last week.

Onlar geçen hafta Fuji dağı'na tırmandılar.

The plane climbed to 4,000 feet.

Uçak 4,000 fite tırmandı.

He climbed Mount Fuji four times.

O dört kez Fuji Dağı'na tırmandı.

We climbed up the steep mountain.

Dik dağa tırmandık.

They climbed the rugged north face.

Engebeli kuzey yüzüne tırmandılar.

Have you ever climbed Mount Everest?

Hiç Everest Dağına tırmandın mı?

Tom climbed up onto the roof.

Tom çatıya tırmandı.

Tom climbed down the fire escape.

Tom yangın merdiveninden aşağıya indi.

The kids climbed over the fence.

Çocuklar çitin üzerinden tırmandı.

She climbed down from the roof.

O, çatıdan indi.

He climbed down from the tree.

O, ağaçtan indi.

I climbed in through the window.

Pencereden tırmandım.

Nobody has ever climbed that mountain.

Şu ana kadar hiç kimse o dağa tırmanmadı.

I climbed the mountain last summer.

Geçen yaz dağa tırmandım.

What's the tallest mountain you've climbed?

Tırmandığın en yüksek dağ hangisi?

He quickly climbed into the tree.

O hızla ağaca tırmandı.

All of us climbed aboard quickly.

Hepimiz hızla gemiye çıktık.

- Tom came downstairs.
- Tom climbed down.

Tom aşağıya geldi.

Tom climbed up the telephone pole.

Tom telefon direğine tırmandı.

Tom climbed out of his car.

Tom arabasından çıktı.

They climbed up the jagged rocks.

Onlar sivri kayalara tırmandılar.

Ken climbed down from the tree.

Ken ağaçtan indi.

Have you ever climbed Mt. Yari?

Hiç Yari Dağı'na tırmandın mı?

Have you ever climbed Mt. Aso?

Sen hiç Aso Dağına tırmandın mı?

The cat climbed up the tree.

Kedi ağaca tırmandı.

We climbed the mountain last year.

Geçen yıl dağa tırmandık.

Tom climbed down from the roof.

Tom çatıdan indi.

I've climbed Mt. Fuji four times.

Mt. Fuji'ye dört kez tırmandım.

Tom quickly climbed up the tree.

Tom çabucak ağaca tırmandı.

Tom climbed back into his car.

Tom arabasına geri bindi.

The monkey climbed up the tree.

Maymun, ağaca tırmandı.

Tom climbed out of the water.

Tom sudan dışarı çıktı.

- He climbed to the peak of the mountain.
- He climbed to the summit of the mountain.

Dağın zirvesine tırmandı.

Betty has climbed the mountain three times.

Betty üç kez dağa tırmandı.

She climbed a rope hand over hand.

O, bir ipe tutunarak tırmandı.

How many people have climbed Mount Everest?

Kaç kişi Everest dağına tırmandı?

Have you ever climbed up Mt. Fuji?

Hiç Fuji dağına tırmandın mı?

He climbed up the tree without effort.

O, çaba harcamadan ağaca tırmandı.