Examples of using "Buffer" in a sentence and their turkish translations:
Hıristiyanlara karşı bir savunma noktası oluşturmayı
Büyük Oyun sırasında, Afganistan bir tampon devletti.
Maalesef, keskin bir tampon bölgeden başka çaremiz yok.
Motorlu araç kullananlar, bisikletlileri geçerken en az bir metre emniyet mesafesi bırakmak zorundalar.
Bu zekice diplomatik hamle sayesinde Sultan, Macarlara karşı güçlü bir destek kurmuş